Giriş
(6)

sordum bilemediniz, bi daha soruyorum ... yeniden dünyaya gelmiş adamın filmi

bordeaux
bir film vardı. adam dedim ama kadın da olabilir. ölüyordu sanki ve yeniden genç birinin vücudunda geri geliyordu ya da yeniden doğuyordu bilemedim simdi. kardeşine ya da onun gibi önceki hayatında tanıdığı birine aşık oluyordu. evine yemege gittiginde mesela ev sahibi çatalları arıyordu. adam(ya da
bir film vardı. adam dedim ama kadın da olabilir. ölüyordu sanki ve yeniden genç birinin vücudunda geri geliyordu ya da yeniden doğuyordu bilemedim simdi. kardeşine ya da onun gibi önceki hayatında tanıdığı birine aşık oluyordu. evine yemege gittiginde mesela ev sahibi çatalları arıyordu. adam(ya da kadın) o evi eski hayatından bildiği için oturduğu yerden hangi çekmecede olduğunu söylüyordu. aklımda adamakıllı kalan tek sahne bu. neydi ya bu film?
0
bordeaux
(30.07.09)
ermanen
(30.07.09)
nıtç :( bu kadar yeni değildi
0
🌸bordeaux
(30.07.09)
www.imdb.com

sakın ola bu olmasın?
0
milistroke
(30.07.09)
dead again olabilir mi
0
mea maxima culpa
(30.07.09)
(git: 6027)'de sorulan olabilir.
0
ainothia
(30.07.09)
vallahi de chances are. ainothia sen süper bi insansın. allahım çok mutluyum
0
🌸bordeaux
(31.07.09)
(5)

[kedi] bölgesel tüy dökülmesi

leylak sarabi
kedimin tüylerinde birkaç noktada dökülmeler olmuş. dökülen bölgelerde deride herhangi bir tahribat görünmüyor. hiç yoktu böyle bir şey, bir anda oldu, neden olabilir?
kedimin tüylerinde birkaç noktada dökülmeler olmuş. dökülen bölgelerde deride herhangi bir tahribat görünmüyor. hiç yoktu böyle bir şey, bir anda oldu, neden olabilir?
0
leylak sarabi
(29.07.09)
iç veya dış parazit kaynaklı olabilir. mantar olabilir. pire ısırığı alerjisi de bölgesel tüy dökmeye sebep oluyor. pek çok kedide de var bu alerji.
bikaç bölgede demişsiniz, eğer dökülmeler simetrikse hormonal bir sorundur. kan ve hormon testleri yaptırabilirsiniz.
0
cereal killer
(29.07.09)
bacaklarini ve patilerini ve ayrıca tırnaklarını da kontrol edin. mantar olabilir.
0
mea maxima culpa
(29.07.09)
leylak, benim kedide de aynı şey oldu, önce mantar olabilir dedi veteriner ama besin zehirlenmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyor şimdi, mamasını değiştirdik yavaş yavaş tüyler çıkmaya başladı.
0
obez kirpi george
(29.07.09)
benim kedimin de sirtinda 50 kurus buyuklugunde yusyuvarlak dokuldu, ayni buyuklukte bir yer benim bacagimda da kabarip kasinmaya baslayinca doktora gitmistim. ic parazitmis. doktorun sana yazdigi ilacin ceyregini kedinin yemegine koyup verebilirsiniz demisti veteriner.

ilactan sonra hayvancagiz yazik, ip gibi tenya birakmisti kuma. hayret etmistim. acayip uzundu.
0
osuruklu
(29.07.09)
kristal kedi kumu da buna yol açabiliyormuş.
(bkz: #14144342)
0
libera
(29.07.09)
(4)

aşırı yorgunluk üstüne antreman yapmak

ya ben lan neyse
sürekli halsizlikten şikayetçiyim. günde 10 saat uyku yetmiyor. sürekli uykum geliyor. bunun üzerine karateye başladım. haftada 3 gün antreman var. dün bi antreman vardı bu ikinci gidişimdi antremana. fakat nasıl olduysa hala inanılmaz yorgunum. bu aşırı yorgunluğun son antremandan olduğu belli. sor
sürekli halsizlikten şikayetçiyim. günde 10 saat uyku yetmiyor. sürekli uykum geliyor. bunun üzerine karateye başladım. haftada 3 gün antreman var. dün bi antreman vardı bu ikinci gidişimdi antremana. fakat nasıl olduysa hala inanılmaz yorgunum. bu aşırı yorgunluğun son antremandan olduğu belli. sorunm şu: ilerleyen antremanlardan sonra da hep böyle mi olacak? yoksa vücut alışacak mı? antreman yaptıysanız, spor tecrübeniz varsa -benim yok sayılır- cevabınız ne olur bu soruya? hep böyle yorgun olacaksam devam etmem imkansız.

21. yaşın son günleri, 8 senedir antreman yapmayı bırakın 1 kilometre dahi koşmamış erkek.

@babatema: doktora göründüm. bilirubin seviyesini biraz yüksek olması dışında bir sorun yok dedi.
0
ya ben lan neyse
(28.07.09)
bi doktora görünmeyi denedin mi?
0
babatema
(28.07.09)
0
ermanen
(28.07.09)
ilk antremanlarda normaldir. aspirin filan için faydası olur.

sürekli halsizlik ve uyku yetmemesi filan için b vitamini takviyesi diyorum. vitamin eksikliği olabilir.
0
mea maxima culpa
(28.07.09)
(bkz: gilbert sendromu) diyeyim ben de müzdarip biri olarak.
O yorgunluk ve yüksek bilirübin seviyesi dinlenerek geçecek.Kendinizi çok yormaz/çok içmez iseniz normal bir insan gibi yaşamaya devam edersiniz.Antrenmanın falan alakası yok yani durumla.
0
natnan
(29.07.09)
(13)

Neden kola iciyorsunuz?

ermanen
Ve diger asitli icecekleri de.. Nasil populer oldular? Alternatifi yok mu kolanin mesela, neden asit, neden mazosizm?
Ve diger asitli icecekleri de.. Nasil populer oldular? Alternatifi yok mu kolanin mesela, neden asit, neden mazosizm?
0
ermanen
(28.07.09)
reklam politikaları iyi hacı çocuk dünyaya geliyor tv de gördüğü ilk içecek cancanlı reklamıyla kola sonra adam ölcek son göreceği cancanlı reklam kola farklı baktım sanki. bi de tarlada çalıştın mı iyi gidiyo şeker ihtiyacını hızlı karşılıyor bu meret.
0
bakteric
(28.07.09)
popüler olmaması imkansızdı. ilk çıktığı zamanlar tamamen yenilikti ve tadı güzeldi. insanlar da aldı ve içti. sonra bıkma gibi bir alternatif olmadı zaten zira bağımlılık yapıyor ipne, kafein yüzünden midir bilmiyorum..

hım ben çok içmiyorum. ama arada çok canım istiyor. sıcak havalarda hem bir serinlik katıyor içime hem de midemi rahatlatıyor (psikolojik de olabilir). mesela son 2 günde 3 litreye yakın kola içtim, canım istiyor feci.

benim alternatifim gazoz. koladan daha az zararlı olduğunu sanıyorum. hem canımın kola isteğini de azaltıyor. böyle kısır bir döngüye girdim. kola-->gazoz-->su, soda sonra tekrar başa=)
0
dambil
(28.07.09)
ben 10 yıldır aralıksız iciyorum. lightını agzıma sürmem, oturdugum sofrada kola yoksa olay cıkartırım. sanırım kan şekeri olayıyla ilgili bir mesele benimkisi. coca-cola'nın üzerinede yapan yok tabi. bagımlılık olarak düsünebilirsin.
0
scp
(28.07.09)
gerçekten yorgun ve gözlerini açamayacak kadar halsizken; soğuk bir litre pet kolayı açıp yarısına kadar nefes almadan fondiplersen, boğazın yandığı halde gözlerinden akan yaşa rağmen durmayıp, yarıladıktan sonra şişeyi aceleyle ağzından çekip geğirirken bulursun cevabını.
0
bore
(28.07.09)
yağlı veya acı yiyceklerin yağı veya biberinin tadı yedikten sonra ağzında kalıyor.yanında kola içince ağzında başka tad kalmıyor.birde ben kahve sevmiyorum.sabahları felan bazen uyanmak için içtiğim oluyor.soğuk duş hesabı iyi geliyor.bore'nin dedikleride var tabi çok güzel anlatmış :)
0
kenevolution
(28.07.09)
ben hiç bi türlüsünü içmiyorum kolanın,aslında biraz da yetiştirilirken ailenizin tutumu önemli bu konuda.bizim eve kola girmez biraz garip bi ama öyle(fanta girer kola girmez)
ama bende ice tea bağımlısıyım bir yerden bişi bağımlısı oluyor insan, hayat bu =)
0
fletch
(28.07.09)
Kola değil ancak, acıyı çok seven bir insan olarak zevk meselesi diyorum. Yoksa insanın zehir gibi acının bir faydası yoktur, zevk işte. Kola ise reklamdan iyi ekmek yiyor diye düşünüyorum. Şahsen çok sevmesem bile arada reklamlarda görünce canım çekiyor alıyorum. Ha bir de aslında meyvesuyunu daha lezzetli bulmama rağmen tatmin edici bulmadığımdan kolayı tercih ediyorum. Yani meyvesuyu bir yudumda gider pek tadını alamazsın. Ancak kola asitli olduğundan, daha yavaş içersin, daha doyurucudur. Yani benim için böyle :)
0
loralynn
(28.07.09)
son 6 ayda toplasan 2 litre kola ve benzeri asitli icecek icmisimdir heralde. alternatifi pek tabiki icetea seftali. su sicak yaz aylarinda gunluk ortalamam 1,5 litre falan heralde. su gibi iciyorum. tevsiye ederim
0
crucio
(28.07.09)
açıkçası içki içmenin verdiği tatmin duygusunu ancak asitli içecekler verebiliyor. sert olduğu için lıklık içip şişemiyorsun hemen o yüzden içtiğin miktarlar susuzluğu kesiyor hatta karnı doyuruyor.
0
blackdog
(28.07.09)
hay bin kunduz. hangi işkenceden, hangi mazoşizmden bahsediyorsun sen @ermanen?

kola dediğin "hayatın gerçek tadı"dır.

bak yazdım da şimdi canım istedi. bir bardak doldurayım. buz gibi. ooooooh.
0
mea maxima culpa
(28.07.09)
keyif verdiğinden kelli bağımlılık yaratıcı kimyasallar, mesela kafein? en basit açıklaması budur herhalde. baloncuk baloncuk boğazda patlamasıyla verdiği yanıltıcı ferahlık da arkadaşların da dediği gibi özellikle yemeklerle iyi gidiyor ve olayın psikolojik yönüne giriyor. adamlar da bunu kullanarak içinde 0 besin maddesi olan dünyanın en "evil" içeceğini bize yutturuyolar.
0
kediebesi
(29.07.09)
bağımlılık işte gerek psikolojik gerek kimyasal. fletch in dediği gibi aile yaklaşımıyla da ilgili biz küçükken eve bırak kolayı sütten başka meşrubatımsı girmezdi ben de günde 1 litre süt dikerim bazen öyle bi şey.
0
yuto
(29.07.09)
ben içmiyorum asitli içecek bazen fast food dışında.

bence ayran, süt ve limonata üçlüsünden uygun olanı, insanoğlunun yapacağı her yemeğin yanına süper gider. yani atıyorum bonfile ile ayran, börek ile limonata, kek ile süt.. gibi.

alternatifi bu üçüdür yani, yerine göre.
0
bushwacker
(29.07.09)
(7)

aşırı agresiflik hali (bildiğin dengesizlik)

kemal sunal
son zamanlarda bünyede nasıl bir pis elektrik topladıysam ota boka saldırır duruma geldim, şöle ki trafikte korna çalan bir şoföre bile direkt kavga etmek için arabadan iniyorum tahammülsüzlüğüm son noktada. bu durum alkollü veya ayık farketmeden mütemadiyen günün uyanık olduğum her saati için geçer
son zamanlarda bünyede nasıl bir pis elektrik topladıysam ota boka saldırır duruma geldim, şöle ki trafikte korna çalan bir şoföre bile direkt kavga etmek için arabadan iniyorum tahammülsüzlüğüm son noktada. bu durum alkollü veya ayık farketmeden mütemadiyen günün uyanık olduğum her saati için geçerli.

minik bir örnek vermek gerekirse , bir sinyalciyi dövmek niyetiyle arabadan inip sonra adamın karnını doyurmak için lokantaya götürüyorum, deynekçilere bulaşıyorum, polislerle tartışıyorum, aşık olduğum kızın evinden gecenin bir yarısı hiç tanımadığım bir adamı alıp çıldırmış bir halde dışarı çıkartıp kovuyorum.

benzeri bir dünya gereksiz ve saçma sapan hareket tarzı içerisindeyim ve bundan rahatsızlık duyuyorum.

çevremde kimseyi görmeye dayanamıyorum (bir iki istisnai arkadaş hariç) çocukların oyun seslerine bile çıldırıp azarlar noktaya geldim. İş yeri stresidir diyecek arkadaşlar için peşinen gelsin milletin "boku yedik bittik lan ne yapacağız" dediği zamanlarda bile yaratıcı çözümler bulan pek fazla sallamayan o konuda rahat bir adamım, birim yöneticisi pozisyonunda çalıtığım için o noktadada bir sıkıntım yok (bkz: sözlük kızlarına selam ederim)

özellikle son bir aydır günde ortalama 8-10 bira tüketiyorum istisnasız her gün, böyle giderse sirozdan kaynaklı bir imamın kayığına binme durumu söz konusu ki, imama bir kayığına iki.

kuşlar , çiçekler , böcekler diyen pamuk gibi bir adam olmak istiyorum

her hangi bir ailevi ya da iş/maddi problemim de yok (bkz: kaşınan adam)
psikolog fobim olduğu için psikolog tavsiyesi şu aşamada mümkün görünmüyor. (psikolog korkumu yenecek bir psikolog varsa bana bi zahmet mesaj fasilitesi yardımıyla ulaşsın.)
0
kemal sunal
(28.07.09)
durumunuzu tam bilmiyorum ama herşeyin sebebi de ilahi güçlerden değil hayatta bir tiroid hormonlarınıza baktırın derim ben. bu arada meditasyonun da faydası olabilir tabii.
0
justaddwater
(28.07.09)
(bkz: kum torbası)
0
mevta
(28.07.09)
@justaddwater, ilahi güç tanrı din vb gibi kavramlara o kadar uzağım ki, bunlara ihali bir sebep yükleyecek dogmatik düşünce yapısı yanıma yaklaşmıyor.

@mevta , rahatlamak istiyorum :) bahsettiğin kum torbası benim için son seçenekten sonraki seçenek bile olmamalı.

ciddi anlamda psikolog bir arkadaş vara tanışmak konuşmak istiyorum
0
🌸kemal sunal
(28.07.09)
@justaddwater'ın söylediği gibi öncelikle bir troid hormonlarınıza baktırın.

meditasyonla alakalı olarak bunun dinle imanla ne alaksı var onu anlamadım??? insanın kendisini dinlemesi, dinginleşmesi, rahatlaması için yapılan bir şeydir meditasyon.
0
mea maxima culpa
(28.07.09)
@mea maxima culpa, ben din iman muhabbetine "justaddwater" 'in (herşeyin sebebi de ilahi güçlerden değil ) yorumu üzerine yapmıştım , yoga vb gibi rahatlatıcı (bana göre rahatlatıcı) aktiviteler çok sıcak gelmiyor açıkcası, aletli dalış yapıyor veya yüzüyorum da sıkıntım başka , hatta şu anda bile kendimi dikkat çekmek isteyen ergen gibi hissettim.

bahsettiğiniz ve söylediğiniz çok şeyi zaten yapıp deneyip ötesinde bu sıkıntıyı halen çektiğim için "ve cidden psikolog ile sohbetten kaçtığım için" benzer muhabbeti yaşayan arkadaşlar varsa onların yorumlarını almak istedim
0
🌸kemal sunal
(28.07.09)
bizzat kendi psikoloğumu tavsiye edeyim. fıstık gibi sarışın güzel kız. fobi-korku filan kalmaz.

yine de öncelikle troid hormonları için test yaptırın ve b vitamini takviyesi yapın.
0
mea maxima culpa
(28.07.09)
ben de ilahi sebepler kısmını tamamen lafın gelişi olarak kullandım. o zaman kesinlikle hormon seviyelerinize bir baktırın sebep herhangi bir hormonal bozukluk ta olabilir..
0
justaddwater
(29.07.09)
(6)

imdat kedi!!!

balik kraker
bende var iki tane, biri siyam-tekir kırması, diğeri ağırlıklı olarak tekir yaş 4,5 ellerinizden öperler!!!sıkıntım evin heryerinin kedi tüyü olması. taradım, sarımsaklı vitaminler yutturdum yine de kurtulamadım. dyson animal pro aldım, bana mısın demedi.siyah bir kıyafetle koltuğa oturduğum an bemb
bende var iki tane, biri siyam-tekir kırması, diğeri ağırlıklı olarak tekir yaş 4,5 ellerinizden öperler!!!

sıkıntım evin heryerinin kedi tüyü olması. taradım, sarımsaklı vitaminler yutturdum yine de kurtulamadım. dyson animal pro aldım, bana mısın demedi.siyah bir kıyafetle koltuğa oturduğum an bembeyaz tüy dolu bir popo ile kalkıyorum. tüy toplayıcı roller de fayda etmedi artık koli bandı ile temizliyorum kıyafetlerimi, koltukları...

üstelik kıyafetlerimi, nevresimleri v.b. çamaşır makinasında sıklıkla yıkasam da, altıncı katta rüzgarda savura savura kurutsam da geçmiyor tüyler, aksine çarşaflardan gömleklere kadar her şeye bulaşıyor.

kedilerin yattıkları koltuklara örtüler serdm, kendim oturacağım zaman kaldırırım diye düşünmüştüm. onları dertop edip topluyor, yine koltuğa yatıyorlar.ayrıca bir de kendi sepetleri var ama onda yatma saatleri belli...

ailemle yaşarken de bir kedimiz vardı ama sanırım annemin hastalık derecesinde titiz olması nedeniyle evin hiçbir yerinde tüy görmezdim.

ne yapabilirim, evinde birden fazla kedisi olanlar sıcaklarda ve mevsim değişikliklerinde tüylerle nasıl başediyorlar??
0
balik kraker
(26.07.09)
ben kendimi tüylü kabul ediyorum, tüy az tutan kumaşları evde giyip çok tüy tutanları kuru temizletip, özel verdikleri torbalarda saklıyorum.
0
ilse
(26.07.09)
furminator
0
cereal killer
(26.07.09)
Kesinlikle furminator, hem şampuanı hem tarağı var. Sonuca inanamayacaksınız.
0
soufigay
(27.07.09)
iki kedim var. ilk zamanlar ben de her yere örtüler seriyordum. kedi elbette ki gidip örtüye oturmuyor. sonra ne kediye ne kendime eziyet çektirmeyi bıraktım. sonuçta stresten hastalanıp bir de daha çok tüy döküyorlar.

kedilerim sayesinde bir başak burcu olarak tersine evrim geçirdim ve çok mutluyum. ne öyle durmadan evi temizle. hizmetçi miyim. azcık da ev tüylü oluversin canım.

durmadan siyah kıyefetlerimi tüy toplayan aletlerle temizliyorum. naparsınız.
0
mea maxima culpa
(27.07.09)
her gün kedi tarağı ile tararsanız dökülen saçılan tüy miktarı çok azalacaktır. her gün tarıyorsanız, bir kaç gün ara verip tekrar taradığınızda tarakta göreceğiniz tüy miktarı, size bu hayvanların neden her gün taranması gerektiğini anlatacaktır.
0
obez kirpi george
(27.07.09)
arkadaşım kedisini traşlattırıyor. valla kedi rahatladı diyebilirim. arkadaşım zaten acayip rahatladı.
0
kahvegibi
(27.07.09)
(5)

istanbulda ders çalışılabilinecek sessiz ortam bilen var mı

araf
istanbulda avrupa yakasında sessiz rahat ders çalışabilecek ortamlar arıyorum..yardımcı olursanız sevinirim
istanbulda avrupa yakasında sessiz rahat ders çalışabilecek ortamlar arıyorum..yardımcı olursanız sevinirim
0
araf
(26.07.09)
blackdog
(26.07.09)
Taksim'de leylek cafe 4 sene boyunca orada çalışacaz diye toplanıp geyik yaptık biz ama çalışmak için gayet uygun bir ortam mcdonald's'ın sokağından girince solda kalıyor.
0
nuka cola
(26.07.09)
(git: 82317)
0
alan shearer
(26.07.09)
ortaköy starbucks epey bir sessizdir. çok severim kendisini.
0
mea maxima culpa
(26.07.09)
muziksizmekanlar.com 'daki yerlerden bazıları işini görebilir.
0
silent enigma
(22.09.13)
(16)

iki üni kapışması

alokozay
mavi tarafta eskişehir anadolu ünikırmızı tarafta ist bilgi ünihangisinin yurtdışı baglantısı daha iyidir?hangisinin iletişim fakültesi daha iyidir?
mavi tarafta eskişehir anadolu üni

kırmızı tarafta ist bilgi üni

hangisinin yurtdışı baglantısı daha iyidir?

hangisinin iletişim fakültesi daha iyidir?
0
alokozay
(26.07.09)
iletişim diyorsan anadolu üniversitesi.
0
jaaaccckkk
(26.07.09)
bazı özel üniversitelerin yurtdışı bağlantıları devlet üniversitelerininkinden daha sağlam. muhtemelen bu bilgi için de geçerli. yerinde olsam giderim bilgi'ye bizzat araştırırım imkanları.
0
zgrydn
(26.07.09)
eskişehir anadolunun
0
xromar
(26.07.09)
eskişehir koyar.
0
makineci
(26.07.09)
eğitim sistemini bilemiycem ama yurt dışı bağlantısı konusunda bilgi affetmez

bilgi üniversitesinin anlaşmalı olduğu ve aynı kendi kampüsü gibi kullandığı onlarca yurt dışı üniversite var
0
nl extreme
(26.07.09)
exexex
(26.07.09)
anadolu iletişim'i yeni bitirmiş biri olarak son noktayı koyuyorum. iyi kötü diye bir olay yok, üniversiteden beklentine bağlı tamamen. elma ile armuttur olay yani. iletişim okuyup eğer istanbul'da çalışmaksa amacın eskişehir'e giderek 5-0 maça yenik başlıyorsun zaten. yurt dışı bağlantısından kasıt erasmus ise zaten 1 dönem gidiyorsun üniversite tercihi için etkisiz eleman yani. ha eskişehir'de okumak her öğrenciye nasip olmaz, özel üniversite gibi kasıcı değildir insanları, hayatının en güzel 5 senesi garantidir, kampüsüdür ortamıdır falan. fakülte de kolaydır hani. velhasılkelam bitirince istanbul'da olayım sektöre gireyim dersen tercih bilgi.
0
snowman
(26.07.09)
(bkz: özel üniversitenin eğitim dilinin ingilizce olması)
bu bir artıdır. eskişehir anadolu öyle midir bilmiyorum. ha bi de özel üniversite adamı kolay harcayabiliyor. saçlarını ağartıyor falan.
0
provezza
(26.07.09)
Eskisehir Anadolu uni yeni bir iletisim binasi yapiyordu sanirim en son ve bitmis olmali. yani yeni doneme yetisiyor. duyduguma gore en modern iletisim fakultesi olacak. kendi televizyonu falan da var okulun hani kosturmak istersen, tecrube olur. Eskisehir sehir olarak kesinlikle tecrube edilmeli. istanbul'da calisacaksan 5-0 yeniksin olayina cok fazla katilmiyorum, tamamen senin donanimina bagli is bulma konusu. okulun en fazla erasmus alip, gonderen okullardan biri oldugunu biliyorum baglantidan kastin buysa. exchange falansa son yilda mumkun olmali.
0
glosoli
(26.07.09)
Ben Anadolu İletişim'den mezunum, reklamcılık bitirdim ve girdim piyasaya. Anadolu İletişim, eğitim kalitesi olarak eski şaşalı günlerinden çok uzak olsa da popülerite ve algı bakımından hala Türkiye'nin en iyi iletişim fakültesi. Yurt dışı bağlantıları da azımsanamayacak kadar çok. İspanya, Almanya, Hollanda, Norveç, Belçika vs. ülkelerde hep bağlantıları var birçok arkadaşımda erasmus programıyla bu ülkelere gidip gayet memnun döndüler. Ancak Anadolu'nun tek ve en önemli eksisi, okulun İstanbul'da olmaması. Sektör, abartısız % 100 İstanbul'da ve sektörün tamamının İstanbul'da olduğu bir bölümü İstanbul dışında okumak ciddi kayıplara neden oluyo. Ben de çok sıkıntısını çektim bu durumun. Böyle bir sektore İstanbul'da okuyarak girmek çok daha mantıklı. Bilgi İletişim, özel okullar arasında eğitim kalitesi ve popülarite olarak oldukça iyi yerlerde. Senin yerinde olsaydım, ben Bilgi'yi seçerdim.
0
ortucu ile diyafram arasindaki iliski
(26.07.09)
glosoli, nereden mezunsun hangi işi sektörde çalışıyorsun; eskişehir'de iletişim okuyup istanbul'da alana girmeye çalıştın mı, bilgi üniv. ile kıyaslama şansın oldu mu, hiç birini bilmiyorum ama emin ol iletişim sektöründe nereden (üniversite/bölüm) mezun olduğunun bir önemi yoktur, bu işe ne kadar erken başladığının önemi vardır. donanımla alakası yok yeteneğinin yanında işe ilgili ve istekliysen ekstra sabırlıysan ve okurken staja/çalışmaya başladıysan ötesi yalandır.
0
snowman
(26.07.09)
ortucu ile diyafram arasındaki ilişki

ben bilgiden medya iletişimi seçmeyi düşünüyorum. ama korkuyorum işsiz kalırım diye . sence reklamcılıkmı okumalıyım?
0
🌸alokozay
(26.07.09)
benm sahsi fikrim:
en kotu uni olsa bile eger sosyal bi insansan istanbul derim.
5 sene once ne kadar dandik bi bolum olsada, hic tanidigim insan olmasada istanbulda, burayi tercih ettim zira cok daha fazla is imkani cok daha fazla ihtimal.

gelecegini dusunuyorsan defalarca istanbul derim.
0
buyerson
(26.07.09)
bölüme tamamen fransız birisi olarak istanbul-ingilizce eğitim diyorum. özel üniversitelerin yurtdışı bağlantısı daha iyidir diyorum.

burda anadolu üniversitesini kesinlikle kötülemek gibi bir düşüncem yok. çok iyi bir okul olduğunu biliyoruz zaten.
0
mea maxima culpa
(26.07.09)
Alokozay;

İletişim sektörüne gireceksen ne okuduğunun çok fazla bir önemi yok esasen. ama medya iletişimi de okunur ama çalışma sahası reklamcılığa göre daha dardır. ben reklamcılık okumanı tavsiye ederim.
0
ortucu ile diyafram arasindaki iliski
(26.07.09)
mavi taraf kazanır, kazansın, kazanmalı.
0
the patient
(27.07.09)
(15)

Kapitalizm

sarper361
Merhaba romalılar;Benim merak ettiğim bir şey var. Kapitalizm bizim zevklerimizi nasıl değiştirebilir aklım almıyor? Mesela filmlerde amerikan polisleri kuru kahveci mehmet efendiden içselerdi şimdi bu kahveye bok atanlar o zaman brezilyada çocukları çalıştırıp elde edilen kahveyi sevmeyeceklerdi(ac
Merhaba romalılar;
Benim merak ettiğim bir şey var. Kapitalizm bizim zevklerimizi nasıl değiştirebilir aklım almıyor? Mesela filmlerde amerikan polisleri kuru kahveci mehmet efendiden içselerdi şimdi bu kahveye bok atanlar o zaman brezilyada çocukları çalıştırıp elde edilen kahveyi sevmeyeceklerdi(acayip eminim). Ya da 100yıl önce le cola icat olsaydı amerika'lı müttefiklerimiz canlarımız ciğerlerimiz le colayı ülkeye soksalardı... millet bu kadar mı saf? Burdan soruyorum çünkü burda da bir kahveye 7 lira verenler vardır görüşlerini almak isterim..
Sağolun
0
sarper361
(23.07.09)
hayatımda hiç donut görmedim ama filmlerde izleye izleye aklımda yer etti. ilk gördüğüm yerde tadına bakıcam. bu soruna cevap olabilir mi acaba?
0
poseidon55
(23.07.09)
aynen belki de 10yıl sonra o bizim için bi zorunluluk gibi gelecek bugün bir kahve içmek gibi 10yıl önce kim kahveye bu kadar önem verirdi. 10yıl sonra bugün beğenmediğimiz donut u afiyetle yiyecez atıyorum tekine 5 lira verecez yerli markalara dandik diyecez ama zevkler beyinsel değil midir nasıl oluyo da oluyo canlar?
0
🌸sarper361
(23.07.09)
ben afrikada su olarak allahın yagmur suyunu içen bi millet gordum ve burda coca colanın reklami ve ürünleri vardi adamlar cola icio ama su için işlenmemiş, arıtırılmamısın allahın suyunu ıcıolar siz ne diosunuz a dostlr ama bnm tahmının reklamların urun pazarlama strajesi fln filan
0
all girls dream
(23.07.09)
e bu olayda da beyin disi bisey yok ki. goruyorsun, beynin de buna gore tepki veriyor. yoksa kurukahveci mehmet efendide karamel macchiato vardi da biz mi icmedik... ki nerde kaldi yerli donut.
0
kurukafa
(23.07.09)
bizim millet özentidir.
0
dairofo
(23.07.09)
özentilik diyecem ama bu kadar saf olunamaz gibime geliyo benim daha derin birşey olmalı(inşallah öyledir)
0
🌸sarper361
(23.07.09)
kapitalizmi lokalleştirdiğin için böyle hissediyorsun.halbu ki adamlar sermayenin global dolaşımı üstüne kuruyorlar herşeyi.kolayı türklerin bulması işin ahlaki ve yozlaştırıcı tarafını etkilemez.
0
kaleci makabayasi
(23.07.09)
@dairofo, bravo; öyle derin ve muhteşem tesbiti ömrü hayatımda görmedim.
@poseidon; bütün mcdonalds'larda var aşağı yukarı, başarısız biraz ama olsun...
öncelikle şöyle söyleyeyim; tüketim alışkanlıkları ekonomiyle direk ilintili. örneğin göçebe toplumların hepsinde bir çeşit kuru et olması mesela. dünyanın ekonomisi de kapitalizm ile direk entegre olunca, hızlı yaşam tarzına uygun hızlı, bol enerjili ve lezzetli besinler kültüre hakim oluyor.
türk kahvesinin yapılma ve içilme süresi ile amerikan kahvesinin süresi aynı mı? türk kahvesi uzun uzadıya bir keyif içeceği; kahvenin amerikan kültüründeki yeri ise uyanma ve enerji alma aracı.
ağız tadımıza müdahele edecek bir teknoloji henüz yaratılmadı, sadece ürün tercihlerimizi manipule edebilirler şimdilik...
0
redlinetheturk
(23.07.09)
0
sapare aude
(23.07.09)
#9249349

çok ayrıntılı anlatamıycam ama şöyle düşünün.
sabah kalktığınız anda etrafınızdaki eşyalardan başlıyarak, gazeteler, tv programları, yoldaki insanların giyim şekilleri , yemek anlayışı(lahmacundan- pizzaya fast food'a)
çalışma ortamınız bilinçli veya bilinçsiz şekilde özentilik ile çevrelenmiş durumda
bunun için baya araştırmanız gerekir. bilinçaltı mesaj yani psikolojık yöntem ile heryerımızdeler.

normaldır bir kahveye 7 lira verilmesi çünkü ordan gelıyor özendiriyor, özenıyorsun.
eğer özendirdikleri olay namaz olsaydı, şuanda herkes namaz kılardı.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(23.07.09)
dusun ki adamin teki kahve icmeye bayiliyor. adamin evde espresso makinesi yok ya da ugrasacak zamani yok hepsini gectim adam evde degil. ne yapsin bu adam, bi duble espressoyu cok mu gordunuz ?
0
deahy
(23.07.09)
ciddi misin sen?
0
🌸sarper361
(23.07.09)
kapitalizmden önce küreselleşmin bi getirisi bu. nasıl türkiyede kahve yetişmiyo ama türk kahvesi denen bi olay varsa bu da basit bi küreslleşme örneği. aynı şekilde starbucks ta öyle ama adamlar üretimden tut da pazarlama kadar sistemli şekilde dayatabiliyorlar mallarını. artık ürünler sadece gemilerle değil medya aracılığıyla geliyor önüne seçmekte sana kalıyor. andre gunder frank abimizin bağımlılık teoririsi biraz açıklıyo aslında bu durumu. olayı sadece filmde gördüm özendim o ozaman almayım mantığına indirgemek basite kaçar. herhangi bir ürüne isteyen istediği parayı verebilir bunda kimsenin diyebileceği birşey yok. daha doğrusu özentilik vs açısından 0.25 kuruşluk nescafe 3 bir aradayla 7 liralık starbucks arasında kapitalizmin işleyişi arasında hiçbir fark yok bence. o zaman büyük türk içiçeği ayran ve hoşaf suyumuz harici hiç birşey mantıklı gelmiyor.
0
imansiz peynir
(24.07.09)
burda tarif ettiğin olayın kapitalizmle alakası yok.

en.wikipedia.org

tr.wikipedia.org

bunun adı kültürel emperyalizmdir.

en.wikipedia.org

tr.wikipedia.org

en.wikipedia.org
tr.wikipedia.org
öncelikler terimleri ve tanımları doğru öğrenelim. oturtalım. tartışmayı sonra yaparız.
0
mea maxima culpa
(24.07.09)
atmacaged
(24.07.09)
(9)

Baza merdivenden geçmiyor, alternatif?

kurtcobainn
160X200 bellona bir bazam var ve merdivenden dönmüyor. şunları denedim;-ayakları çıkardık faydası olmadı,- bazanın alt kenarlarını açtım oradaki çıtayı çıkarayım diye ama baza beklediğimden daha kaliteli çıktı, gayet sağlam bir dikdörtgen demirle sabitlemişler.bunun dışında balkon yüksekliği 10-15 m
160X200 bellona bir bazam var ve merdivenden dönmüyor. şunları denedim;

-ayakları çıkardık faydası olmadı,
- bazanın alt kenarlarını açtım oradaki çıtayı çıkarayım diye ama baza beklediğimden daha kaliteli çıktı, gayet sağlam bir dikdörtgen demirle sabitlemişler.

bunun dışında balkon yüksekliği 10-15 metre civarında, yukarıya çekilebilir mi halatla falan? ya da nasıl olur bu iş?
0
kurtcobainn
(22.07.09)
döndürürken dikmeyi deneyin. bir taraftan indirin diğer taraftan kaldırın efektif boyu azalacaktır geçer muhtemelen.
0
argent dawn
(22.07.09)
onu denedik hatta dik bir şekilde 3. merdivene kadar çıkarıp oradan yatırmayı denedik ama nafile. merdivenlerde öyle bir nokta varki akıllara zarar. herşeyi kilitliyor.
0
🌸kurtcobainn
(22.07.09)
10-15 metre ise gayet guzel çekilir.biz buzdolabı çekimiştik oyle. ama her alt katın balkonuna bi adam dikmek gerekebilir. saga sola carpmasın die.
0
zapake
(22.07.09)
bizim giriş merdivenlerinde de öyle sakat bir nokta var. bazayı çıkartmamıştık biz de. alt kattaki komşunun balkonuna kadar ip bağlayıp yukarı çektiler, sonra bizim eve getirdiler. olabiliyor yani de. bunu yapacak babayiğit bulmanız lazım.
0
mea maxima culpa
(22.07.09)
aslında şöyle bi durum var, ilk balkon bizimki ama dediğim gibi biraz yüksek normal ilk balkonlara göre (normal ilk balkon ne ola ki?)

sorun aslında burada, o babayiğitleri bulmak mesele. ev kızların evi..
0
🌸kurtcobainn
(22.07.09)
nakliyecilerde makara falan oluyor bazen o adamlar halleder gibi geldi bana
0
argent dawn
(22.07.09)
benim evim ikinci katta ve yüksek giriş. yani komşuların evi normalde 2. kat oluyor. bizim nakliyeciler yaptılar bu işi.
0
mea maxima culpa
(23.07.09)
balkondan çekmek çok da zor değil

yukarıdan değil aşağıdan iple kontrol etmek gerekiyor, bir de kılavuz hattı gerekiyor sağa sola çarpmasın diye.
0
rygard
(23.07.09)
olası bir aksaklıkta alt katın camlarının inme ihtimali + ev sahibinin kafasının ciddi anlamda kırık olması sebebiyle bazayı spotçuya veriyorum. ikea dan baza-karyola karışımı bir ürün alıp paketi güzel güzel eve çıkarıyorum.

herkese teşekkürler
0
🌸kurtcobainn
(23.07.09)
(4)

İzmir-Tatil-Arayış-Dam

schweppes
Merhaba,Biz üç erkek arkadaşız. Üç adet kız arkadaşımızla yaptığımız tatil planları suya düştü ve biz damsız üç erkek olarak ortada kaldık. Biz halen İzmir civarı bir yere (muhtemelen Çeşme) tatile gitmek istiyoruz lakin gidersek gay bar hariç gece kulüplerine girişimiz imkansız olacak. Bu bizim geç
Merhaba,

Biz üç erkek arkadaşız. Üç adet kız arkadaşımızla yaptığımız tatil planları suya düştü ve biz damsız üç erkek olarak ortada kaldık. Biz halen İzmir civarı bir yere (muhtemelen Çeşme) tatile gitmek istiyoruz lakin gidersek gay bar hariç gece kulüplerine girişimiz imkansız olacak. Bu bizim geçirmek istediğimiz hareketli tatil fikriyle çelişiyor.
Bu nedenle,
27 temmuz 2 ağustos arası o civarlarda tatil yapan ve bizim gece kulüplerine girişimize yardımcı olacak yardımsever kız arkadaşlar var mıdır?
Ya da bize tavsiyesi olan?

Bu sorunun yanlış anlaşılmaması amacı ilen, hemen üçümüzün de iyi üniversitelerde okuyan, yakışıklı sadece biraz talihsiz gençler olduğumuzu belirtiyorum. Zaten o civarda kız kıza eğlenecek olanlar sadece bizi sokmakla yetinebilir, ya da isterlerse bizimle takılabilir çünkü aynı zamanda çok eğlenceli, sosyal ve bomba gibiyiz.

Teşekkürler
0
schweppes
(22.07.09)
tipinizin düzgün olduğunu söylediğiniz için diyorum. barlara yakın yerlerde durup kız gruplarına içinizden sadece bir tanenizin gitmesi ile amacınızın kötü olmadığını sadece eğlenmek için içeriye girmek istediğinizi ama dam probleminin olduğunu bununla birlikte de giriş için yardım edip edemeyeceklerini gayet kibar bir dil ile söylerseniz ve niyetinizin iyi olduğunu gösterebilirseniz girişinizde problem olmayacaktır..
0
ykyt
(22.07.09)
bugün çok mu gıcıklığım üstümde bilemiyorum ama diyorum ki madem çok eğlenceli, sosyal, bomba, yakışıklı, iyi üniversiteli gençlersiniz e gündüz birileri ile tanışıp da akşam dışarı çıkmaya çağırabilirsiniz diyorum. tanışacağınız insanların illa kız olması gerekmiyor. kızlı-erkekli arkadaş grubu olabilir. böylelikle sorununuz ortadan kalkar.
0
mea maxima culpa
(22.07.09)
Gay barlara girebilirsiniz madem amacınız sadece eglenmek daha ne.. hem bu gecirmek istediginiz hareketli tatil fikriyle celismez..
0
mancuryalıalay
(22.07.09)
olmamış sanki bu dimi :)
0
rapper134
(22.07.09)
(6)

Sözlükte hakkında en çok entry girilen filmler ve kitaplar hangileridir?

o s c a r
Misal dünyanın en boş beleş adamıyım, böyle bir şeyi merak ediyorum.. Var mıdır bir listesi, en azından top 10 sıralaması filan? Belki biri azmedip araştırmış, üstüne de bir entry de sıralamıştır.Herhalde `eternal sunshine of spotless mind` kafadan ilk film olur da, geri kalanlar hakkında bir fikrim
Misal dünyanın en boş beleş adamıyım, böyle bir şeyi merak ediyorum.. Var mıdır bir listesi, en azından top 10 sıralaması filan? Belki biri azmedip araştırmış, üstüne de bir entry de sıralamıştır.

Herhalde eternal sunshine of spotless mind kafadan ilk film olur da, geri kalanlar hakkında bir fikrim yok.
0
o s c a r
(22.07.09)
en çok entry girilen dizi lost olsa gerek.
0
aynali
(22.07.09)
ıssız adam bir süre sol cenahı meşgul etmişti.
0
arigold
(22.07.09)
hayvan ara'da şey'e boşluk koy bir adet, gudik arama yap, entry sayısına göre gelsin başlıklar..

edit: dünyanın en boş beleş adamıyım diyorsun da şu yazdığımı yapıp bakmaya üşendin di mi :)
0
rednoff
(22.07.09)
@ rednoff, valla yapmadım değil aratmasına arattım da sol tarafta başlıklar belirdikten sonra kim uğraşacak diyip bıraktım:) tahminin doğru yani;)
0
🌸o s c a r
(22.07.09)
donnie darko sözlükte çok popülerdir
0
mea maxima culpa
(22.07.09)
dizi film olarak: lost - kurtlar vadisi pusu ve kurtlar vadisi var.
0
robinbook
(28.07.09)
(2)

Bir şarkısın sen..

dambil
Günaydınlar herkese. Televizyondaki şarkı yarışmalarına katılan çocukların sorunları isimli bir projeye giriştik. bu konuda sunum filan hazırlayacağız. bu tarz bir programın ise güncel örneği "bir şarkısın sen". soruma geleyim yavaştan, bu yarışmaya katılan/katılmış çocuklardan birine nasıl erişebil
Günaydınlar herkese.

Televizyondaki şarkı yarışmalarına katılan çocukların sorunları isimli bir projeye giriştik. bu konuda sunum filan hazırlayacağız. bu tarz bir programın ise güncel örneği "bir şarkısın sen".

soruma geleyim yavaştan, bu yarışmaya katılan/katılmış çocuklardan birine nasıl erişebileceğim hakkında fikri olan var mıdır?

çocuklar şurada: www.birsarkisinsen.net aa şu bizim tanıdık şuradan filan erişebilirsin diyebilirsiniz.

ya da bu yarışma hakkında varsa bir bilginiz, çocukların günde kaç saat çalıştığı tarzında sizinle de irtibata geçebilirim.

çok teşekkürler şimdiden yardımlarınız için..
0
dambil
(21.07.09)
televizyonu arayıp derdinizi anlatırsanız belki program yapımcısından öğrenebilirsiniz.
0
duch von souch
(21.07.09)
belki haberiniz olmuştur ama yine de yazayım. geçen hafta gazetelerde bir haber çıktı. bu yarışmaya katılan çocuklardan birinin evi çöp evmiş, belediye çöpleri boşaltmış. çocuk da o sırada orda bulunan habercilere şarkı söylemiş filan. çok acı bir olay.
0
mea maxima culpa
(21.07.09)
(1)

foça ve rok festivali (rock tatili 2009)

lord esseginziki
şimdi saygıdeğer sözlükçüler ve diğer vatandaşlar. bu sene herhangi bir tatile üşenen ben (garip ama öyle) foça'daki bu rok festivali olayını görünce bi heveslendim. dedim hem buna gideyim, akşamları konsere giderim gündüzde denize falan girerim tatil aradan çıkmış olur. lâkin kampla falan uğraşmak
şimdi saygıdeğer sözlükçüler ve diğer vatandaşlar. bu sene herhangi bir tatile üşenen ben (garip ama öyle) foça'daki bu rok festivali olayını görünce bi heveslendim. dedim hem buna gideyim, akşamları konsere giderim gündüzde denize falan girerim tatil aradan çıkmış olur. lâkin kampla falan uğraşmak istemiyorum. hem başımı sokacak bi yer olsun hem de gece o yorgunluğun ardından kendimce duş alıp yatağıma yatabileyim, 4 günde enerjik gezeyim dediğim için. şimdiden kamp işini unutuyoruz.

konaklamayı foça'da aşırı pahalı olmayan herhangi bir pansiyonda yapmak istiyorum ama foça'yı hiç bilmediğim için bazı sorularım var.

bunlardan biri festival alanı (ingiliz burnu imiş) ile foça'da kalınacak yerler arasındaki mesafe. festivalin sitesinde söylediğine göre eski foça'ya [sanırım bildiğimiz foça oluyor] konserlerden sonra minibüs çalıcakmış, bu yüzden bu çok sorun olmayabilir. ama yine de yürüyerek gidilip gelinebilir mi merak ediyorum.

bunlardan diğeri kalacağım herhangi bir pansiyonla, denize girebilecek herhangi bir plaj ilişkisi. şimdiye kadar gördüğüm tatil beldelerinin büyük kısmında merkezde plaj yoktu, burda da olmadığını tahmin ediyorum. plajlar merkeze yakınmıdır, ya da plajların orda kalınacak pansiyon var mıdır?

şurda şöyle bir pansiyon var, plaja da yakın, festival alanına da diyen biri çıkıcak diye çok büyük umut bağladım. bekliyorum. öptüm. kib.

şimdiden teşekkürler.
0
lord esseginziki
(19.07.09)
benim bildiğim ingiliz burnu çok uzak bir yer değil. yürünebilir. ama minibüs dediğin birkaç kuruş tutar. telef olma bence.

foça şehir içinden denize girilebilen nadir yerlerden birisidir. deniz temizdir. şehir içinde denize girilebilen birkaç yer vardır. buralardan denize rahat rahat girebilirsin. ancak elbette ki birçok insan foça ve yeni foça arasındaki yol boyunca dizi dizi uzanan koylarda, tesislerde denize girer. mersinakiler vardır en yakında, sonra en popüler hanedan plajı vardır. hanedan'a minibüs çalışır. o minibüsün fiyatı da çok değildir. yürüyebilirsin de ayrıca.

şehir içinde çok güzel pansiyonlar vardır. biz tabii yerlisi olduğumuz için bilmeyiz.o konuda yardımcı olamayacağım. ama bu pnsiyonlarda kalıp şehir içindeki ve dışındaki plajlara gitmek kolaydır. sonuçta foça merkezi küçük bir yer.
0
mea maxima culpa
(20.07.09)
(1)

ugly betty - dizi sonunda nasıl bir şey oluyor bu kadın?

emrag
ya da bir şeylere dönüşüyor mu diyim?
ya da bir şeylere dönüşüyor mu diyim?
0
emrag
(19.07.09)
ben dizinin orjinalini seyretmiştim. iş için mi ne şehirdışında bir güzellik yarışmasına gidiyordu, orda tanıştığı insanlar buna bir imaj değişikliği yapıyor, sonra güzelleşiyordu. epey bir bölüm çok güzel bir kadın olarak oynuyor. herkes hayran filan. amerikan versiyonunda da benzer birşeyler olur sanırsam.
0
mea maxima culpa
(19.07.09)
(10)

Aşırı zayıflama ile ilgili...

pass
Merhaba. Kuzenim, yaklaşık 45 yaşında, 1.85 boyunda. Bundan 1 yıl öncesine kadar pehlivan gibiydi, kilolu, göbekli, babayiğit bir görüntüsü vardı.Ama şimdi görseniz nerdeyse 50 kilo oldu, her geçen gün de zayıflamaya devam ediyor. Sebebini söylemiyor. Az yiyorum diyor ama az yemekle olacak bişey değ
Merhaba.

Kuzenim, yaklaşık 45 yaşında, 1.85 boyunda. Bundan 1 yıl öncesine kadar pehlivan gibiydi, kilolu, göbekli, babayiğit bir görüntüsü vardı.

Ama şimdi görseniz nerdeyse 50 kilo oldu, her geçen gün de zayıflamaya devam ediyor. Sebebini söylemiyor. Az yiyorum diyor ama az yemekle olacak bişey değil bu. Ciddi anlamda bir problem olduğunu düşünüyoruz ama kendisi ser veriyor, sır vermiyor. Yaşça benden büyük olduğu için de bir baskı yapamıyorum. Ailesi de yapamıyor gerçi. Bekar zaten.

Sizce böyle bir zayıflamanın sebebi ne olabilir?

Teşekkürler.
0
pass
(19.07.09)
Merhaba,

Aklıma direkt bir hastalık geldi. Genellikle ciddi rahatsızlıklarda aşırı kilo kaybı görülür. "Her geçen gün de zayıflamaya devam ediyor." cümlesine takıldım ben. İyi bir şey değil sanırım bu. Üstelik 1.85 boy için 50 kilo felâket demek... :S
Yakın bir zamanda doktora gitmişliği var mı? Belki bir rahatsızlığı vardır ve sizden gizliyordur.
Kolay gelsin.
0
nuage
(19.07.09)
(bkz: reductil)

sporla desteklendiği zaman sonuçları mucizevidir ancak yan etkileri de fecidir. ben kısa bir süre kullandım acak sonra bıraktım. tekrar başlamayı denedim lakin devam ettirme gereği duymadım çünkü vücut bir süre sonra reductil'i takmaz oluyor ve sporsuz 1 gram veremiyorsuz.

ayrıca çok kötü bir ihtimal olsa bile söylemeden geçemeyeceğim, kanser vb. ağır kimyasallarla tedavi edilen ve bağışıklık çökerten bazı hastalıklar da aşırı kilo verimini tetikler.
0
tubytube
(19.07.09)
İşte doktora gidip gitmediği konusunda bir bilgi vermiyor. Gizliyor sebebini, ketum davranıyo ve üzerinde durmuyor hiç. Endişelendiren de bu zaten...
0
🌸pass
(19.07.09)
ser veriyor sır vermiyor, üzerinde durmuyor demişsiniz aklıma yeme bozuklukları geldi. anorexia ya da bulumia olabilir mi?
0
merry shelly
(19.07.09)
@merry shelly'nin görüşüne katılıyorum. zayıflamaya başladıktan sonra durduramıyorlar kendilerini. kendi beden imajları ile ilgili sorunları var. misal aşırı zayıftır ama aynaya bakıp hala çok şişman olduğunu düşünür.
0
mea maxima culpa
(19.07.09)
(bkz: diyabet)
0
dodocan
(19.07.09)
sizden gizlediği yani öğrendiğinde gizlemeye karar verdiği bir hastalığı var belli ki yaşına başına bakmayın sıkıştırın.
0
sleep may be the enemy
(19.07.09)
aids bile olabilir.
0
szqnn
(19.07.09)
uzgunum ama buyuk bir ihtimalle kanserdir bu zayifalamanin nedeni...
0
outshined
(19.07.09)
Yeme sorunu olduğunu sanmıyorum. Umarım sadece ve en fazla bir major depresyon sorunudur..
0
🌸pass
(19.07.09)
(4)

kendi işinizi kurun. hemen şimdi ! ayda 5000 tl kazanın. gibi YALANLAR

drdr
arkadaslar bu tarz iş ilanları piyasada iş ilanı sitelerinde dolaşıyor. sokakta işlek caddelerde elimize tutuşturulan bildirilerde bunlar var. biraz daha netleştireyim , örnek göstereyim ;Kendi işinizi kurmak ister misiniz? (Tüm yerleşim birimleri)Her yaştan herkesin yapabileceği, takım desteği ile
arkadaslar bu tarz iş ilanları piyasada iş ilanı sitelerinde dolaşıyor. sokakta işlek caddelerde elimize tutuşturulan bildirilerde bunlar var. biraz daha netleştireyim , örnek göstereyim ;

Kendi işinizi kurmak ister misiniz? (Tüm yerleşim birimleri)Her yaştan herkesin yapabileceği, takım desteği ile yürütülebilecek, sermaye gerektirmeyen, istediğinizde sıcak para getirebilecek, iş boyutu ile ilgilenirseniz sistemli bir çalışma ile zaman ve para özgürlüğüne kavuşturabilecek bir serbest girişim işi için takım arkadaşları arıyoruz.

İletişim için:

[email protected]

ya da

tel no: xxxxxxxxxxx

Not: Kendi işinizin yanında bir ek iş olarak da rahatlıkla yapılabilir.

İsatanbul'da Temiz Bir iş
Günde 2 saat çalışarak 3000-6000 tl arasi gelir iş firsati...!
www.superekgelirim.com

evden part time çalışarak full time para kazanın

ayda 2000- 5000 TL arası para kazanma fırsatı
EĞİTİME AÇIK EVDEN VE OFİSTEN PART TİME FULL TİME ÇALIŞABİLECEK İLERİYE DÖNÜK CİDDİ DÜŞÜNEN YÖNETİCİLİK YAPABİLİRİM DİYEN BAY BAYAN ARANMAKTADIR DENEYİM GEREKMEMEKTEDİR

bunlara benzer birçok iş ilanı hergün ihtiyaçlarını karşılamak için iş arayan yoksul insanları ve üniversite öğrencilerinin duygularını sömürüyor...
bu ilanlardan sonra işe başlandığında çok çok az para verilirken , böyle bir ilanın ekşi sözlükte duyuru kısmında yer alması beni şaşırttı !

bunu burayı hem bunu belirtmek hem de soru sormak için yazdım.

acaba bunlardan canı yanan sözlük takipçileri bu konu hakkında ne düşünüyor ? bu dolandırıcılarla karşılaştı mı hiç ?
0
drdr
(18.07.09)
bunlar tam olarak nasıl işler oluyor? ben de bugün okudum bu ilanı, hani inanmak değil de nasıl bir iş diye merak ettim.

benim bildiğim böyle iş başına belli komisyon alınan işler oluyor bunlar. günlerce salak salak gezip pek de bi işe yaramayan ürünlerini pazarlıyorsun. sonuçta kimsenin istemediği şeyler olduğu için pek bir satış yapamıyorsun, 3-5 kuruş alıyorsun ama bunları bedavadan reklamını yapmış oluyorsun.
0
mea maxima culpa
(18.07.09)
sitedeki sayfalar dolusu laf salatasının içinden seçebildiğim bu:

Neden Biz?
Bizim Şirketimizi Bu Kadar Özel Kılan Şey Ne?


*PATENTLİ
*BÜTÜN DÜNYADA TALEP GÖREN
*YALNIZ BİZDEN TEMİN EDİLEBİLEN
ürünlere sahibiz ve en hızlı büyüyen endüstrilerden birinde yer alıyoruz.
Tahmin edebileceğinizin de çok ötesinde yardıma ihtiyacımız var!
BAZI İSTATİSTİKLER:
Şu anda sahip olduğumuz ürün yelpazesinin sadece Türkiye'de yıllık pazar potansiyeli
352.2 Trilyon TL.
Talebin yıllık artış oranı yaklaşık % 10-15
Bugün Türkiye'de bu dev pazarın % 1'inden daha azına sahibiz.
Gelişmek ve büyümek için daha yer var mı dersiniz?


saçma sapan, bi işe yaramayan ürünlerin pazarlamasını yapıyorsun sanırım. veya çok az ihtiyaç duyulan, ekonomik olmayan ürünler. sen bunları satmak için çabalıyorsun. satamıyorsun ama bedavadan da reklamlarını yapıyorsun. zamanın gidiyor ama para dönüşü olmuyor.
0
mea maxima culpa
(18.07.09)
benim bildiğim kadarıyla örnek şudur. bir firmanın örneğin kozmetik ürünlerini pazarlıyorsun. tabii bunun için başta bir miktar para gömmen gerekiyor. yani sen o ürünleri satın alıp "satabildiğin kadar fahiş fiyata" satıyorsun. kar sana kalıyor. ama asıl iş bu pazarlama klanına yeni üyeler çekmekle oluyor. çok geniş ve çok boş ve hoş bir çevren yoksa tabii olmuyor.
ancak sana örnek gösterilen insanlar şu kadar zamanda şu kadar üye kazandırdı bize, onların satışlarından da kazanç sağlıyor ve şu anda cebine ayda (hiçbir şey yapmasa dahi üye yaptığı insanlar çalıştıkça) 10 milyar giriyor. vuu huu!!!
yapan yapıyor sanırım. bu birebir örneğini verdiğim firma oldukça geniş çaplı bir "organizasyon". tamamen dolandırıcı olanlar da vardır tabii aralarında. senden komisyonu aldıktan sonra ortadan kaybolanlar falan.
ben hiç dolandırılmadım ama öyle ya da böyle bu kadar kolay para kazanılmaz. bulaşmamak lazım.
0
will
(18.07.09)
Bu tarz ilanlar herbalife ürünleri pazarlayanlar tarafından agresif bir şekilde kullanılıyor. Adamlar kariyer.net'e bile ilan bırakmışlardı bir ara.. Aslında asıl şirketin verdiği ilan değil bunlar. Zincir şekilde satılan ürünlerde necip milletimiz kendi satmadan alt üyelerden parayı kırabilmek ihtimalini sevdiğinden bu tarzı kullanıyorlar.

Bu çok belirgin bir taktiktir. Okumayı yeni sökmemiş ve sarıldığınız pamuklardan yeni soyunmamışsanız bu ilanların okumak için bile sonunu getirmezsiniz. O kadar belli bir tarzı var ki, direkt para hırsına ve tembellik kısmına çalışıyor, yani bu ilana kanıp "duyguları incenen" de ya saftır ya da evdeki pirinçlerden ulan sözde bir uyanıktır. Boş geç..
0
süpermaninkızı
(18.07.09)
(2)

Yemek en fazla kac kere isitilir

ermanen
Tenceredeki yemekten bahsediyorum, dolaba koyuyoruz ya bunu, dolaptan cikarip ocakta isitiyoruz diyelim. Bu islemi kac kere yapabiliriz? Belli bir sureden sonra bozulmaya basliyorum sanirim... (yemekten yemege degisir tabi, ona gore ayirabilirsiniz ya da ortalama birsey soyleyiniz, mikrodalga firin
Tenceredeki yemekten bahsediyorum, dolaba koyuyoruz ya bunu, dolaptan cikarip ocakta isitiyoruz diyelim. Bu islemi kac kere yapabiliriz? Belli bir sureden sonra bozulmaya basliyorum sanirim... (yemekten yemege degisir tabi, ona gore ayirabilirsiniz ya da ortalama birsey soyleyiniz, mikrodalga firin da yok farzedelim)
0
ermanen
(18.07.09)
en sevdiğim klasik duyuru sorularından.

cevap veriyorum: niye yiyeceğimiz kadarını bir küçük tavaya filan alıp parça parça ısıtmıyoruz? böyle yapsak bütün tencerenin ısıtılmasından daha iyi olur.

onun dışında istediğin kadar ısıt. istersen yüz kere ısıt. yemek bozulmadıktan sonra.
0
mea maxima culpa
(18.07.09)
soruya cevap olmayacak ama yiyeceğiniz kadarını küçük bir tavaya alıp ısıtırsanız daha uzun süre bozulmadan saklayabilirsiniz.
0
marido
(18.07.09)
(13)

kararsızlık ve kararlılık..

fuckocalyptica
bu sene öss'de istediğim bölümü tutturamadım.(daha tercih filan yapmadık ama tutturamadığım belli.) şimdi istediğim bölüm konusunda çok kararlıyım. odtü havacılık ve uzay mühendisliği istiyorum. şu an ki sıralamamla birçok mühendisliğe de giriyorum. şu an bana yöneltilen önerileri dinledim. kafama y
bu sene öss'de istediğim bölümü tutturamadım.(daha tercih filan yapmadık ama tutturamadığım belli.) şimdi istediğim bölüm konusunda çok kararlıyım. odtü havacılık ve uzay mühendisliği istiyorum. şu an ki sıralamamla birçok mühendisliğe de giriyorum. şu an bana yöneltilen önerileri dinledim. kafama yatmıyor hiçbiri. istemediğim bölümde okumak beni mutsuz edicek. sınava bir daha mı giriyim seneye? yoksa odtü metalurjiye veya hazırlığı olan herhangi bi yere girip hem hazırlığı okuyayım hem de sınava mı hazırlanıyım? böylece eğer sınavda istediğim yeri tutturursam oraya geçip hazırlığı atlayabilirim. sene kaybetmemiş olurum ki bu da çok önemli bir şey değil. ama bi baskı var üzerimde kimseye de siktirin gidin diyemiyorum şu an.
0
fuckocalyptica
(17.07.09)
odtü de çift anadal ve yandal var diye biliyorum. istediğin bölümle paralel dersleri daha çok olan bir mühendislik bölümünü seçersen mümkün olabilir.
ben fikri verdim fikrin detaylarını araştırma görevi senin...
0
hayo
(17.07.09)
makina yaz tutuyorsa çok çok farklı şeyler değildir muhtemelen. veya bizim gibi inşaat yaz keyfine bak odtüdeki en salmış mühendislik biziz herhalde=P
0
argent dawn
(17.07.09)
teşekkür ederim ondan haberim var ama çok kasar diye tahmin ediyorum:) zaten ona en yakın bölüm makine mühendisliği sanırım. oraya girecek puanı alsaydım zaten istediğim yere giriyordum.

@argent dawn: abi makine mühendisliğine girsem zaten öbür tarafa da girebiliyorum:D
0
🌸fuckocalyptica
(17.07.09)
minor/double major dediğimiz şeyden uzak dur hiç gerek yok öğrencilik hayatını karartırsın. gel seni inşaata alalım birinci sınıfta ortalama yaparsan başvurursun yatay geçişe ama buradaki yatay geçiş ortalamaları uçuktur biraz aklında olsun.
0
argent dawn
(17.07.09)
birinci sınıfta ortalama yapmaya kascağıma öss'ye hazırlanırım o sene ben:) hem daha kolay bi sınavla baş etmiş olurum hem de ikinci senem olduğu için okul puanım yarıya düşmez. hem yatay geçemezsem kalırım ortada hiç istemediğim bi bölüm çünkü:D bi de yatay geçiş için kontenjan boşalması gerekmiyo mu?
0
🌸fuckocalyptica
(17.07.09)
hayır bölümler 1 2 tane kontenjan açıyorlar ve tercih edenler arasından ortalamaya göre alınıyor. bu arada istemediğin bir bölüme yazılıp iki sene boşuna okuyup tekrar sınava girmek sakat iş o bölümde kalabilirsin sonuçta. ama geçersen ve derslerin iyiyse o dersleri saydırabilirsin de aynı zamanda. riskli iş bence =)
0
argent dawn
(17.07.09)
benim gibi kaç kişi abanır o kontenjana, hiç riske girmeye değmez:) şu hazırlık olayı ilk düşündüğümde çok mantıklı gelmişti ama o şekilde sınava girince okul puanının yarıya düştüğünü öğrendim tereddüte düştüm o yüzden.

ama sistem değiştiği için okul puanı katkısı %20'den %5'lere filan düşcekmiş. o yönden biraz daha umudum var.
0
🌸fuckocalyptica
(17.07.09)
o %5 çok farkeder bence üst kısımlarda. ayrıca ingilizcen çok iyi değilse hazırlık okurken çalışman gerekir öss yalan olur gibime geliyor.
0
argent dawn
(17.07.09)
ingilizcem kötü değil. klasik ''anlıyorum ama konuşamıyorum'' hesabı :P o kadar kasıyolar mı ki hazırlıkta? öbür sınav için günde 2-3 saatlik bi süre ayıramaz mıyım?
0
🌸fuckocalyptica
(17.07.09)
ingilizcen iyiyse pek sorun olmaz kötü olanlar ama proficiency yaklaştıkça yusuflamaya başlıyor ve genelde kalıyorlar.
0
argent dawn
(17.07.09)
cevapları okudum da hayran kaldım. sözlük yazarları birer einstein jr mış. çiftdallar, yandallar. odtü bitirmiş olmasam makine gibi bölümlerin zor olduğunu bilmesem ben de bunları ekmek arasında yicem.

bence kazanılmamış ve denenmemiş bölümün planlarını projelerini yapmayın. araştırın ve puanınızın yettiği söz konusu bölüm aklınıza yatıyorsa yazın. sonra pişman olursunuz. kasarım da şöyle yaparım atlarım zıplarım hayallerine fazla girmeyin. önce bi okula girin. daha hazırlık bile okumamışsınız. nicesi var hazırlığı bitiremeyip başka okula gidiyor.
0
mea maxima culpa
(18.07.09)
@mea odtüde okulunu uzatmış bir insan olarak bunların hepsini çok iyi biliyorum hocam. ama şöyle bir olay var ki sen de biliyorsundur odtüde birinci sınıf mühendislik derslerinde bölüm başına üç maksimum dart ders oynuyor (giriş dersleri, cad dersleri ve programlama dersleri) bunların dışında kalanları temel bilimler olarak dayıyorlar. yani havacılık ve uzaya da girse makineye de girse inşaata da girse yapacağı ortalama aşağı yukarı aynı. eğer kendine güveniyorsa ve gerçekten geçmek istiyorsa 3.8 3.9 ortalamasını yapar geçer. ilk başta kolay gözükmüyor ama şöyle üçüncü dördüncü sınıftan geriye bakınca ulan ne kolaymış dersler diyorsunuz ister istemez. birikimle ve görmekle alakalı tabi bunlar. bizim gibi o derslerin kolay olduğunu geç görürse mezun olmak için uğraşır yoksa istediği bölüme geçer yoluna devam eder.
bu arada havacılık ve uzay ve makine arasında zorluk açısından çok büyük bir fark olacağını zannetmiyorum. inşaat da zor bölüm ama yükü nispeten daha hafif.
0
argent dawn
(18.07.09)
neyse siz bilirsiniz. bence atlarsınız, zıplarsınız, herşeyi yaparsınız. oxford'a bile geçersiniz. hatta okulu bitirmeden nasa'dan teklif bile alırsınız.

sonuçta dikkatli olun diye yazdığım için benim cevabım tıklanmamış. ama nedense bütün cevaplar tıklanmış. boşuna konuşuyoruz demek. hiç dikkatli olmayın oldu mu. uzay mühendisliği, makine mühendisliği, patlayıcı mühendisliği hepsi aynı. nedense isimlerini değişik yapmışlar.
0
mea maxima culpa
(18.07.09)
(1)

Taşınma ile ilgili evrak işleri

guitarman
İstanbul içinde bir yerden başka bir yere taşınmak üzereyiz.Bununla ilgili, evrak işlerimiz neler olacak ?muhtarlık ya da nüfus idaresi ile ne işlerimiz olacak ?elektrik su doğalgaz için, sadece kira sözleşmesi yetecek mi ? yoksa bu kurumlara gitmeden önce elektrik-su-doğalgaz saatlerinin üzerinden
İstanbul içinde bir yerden başka bir yere taşınmak üzereyiz.
Bununla ilgili, evrak işlerimiz neler olacak ?
muhtarlık ya da nüfus idaresi ile ne işlerimiz olacak ?
elektrik su doğalgaz için, sadece kira sözleşmesi yetecek mi ? yoksa bu kurumlara gitmeden önce elektrik-su-doğalgaz saatlerinin üzerinden bir numara vs almak gerekiyor mu ?
nedir bu işlerin incelikleri ? fazla oyalanmadan 1 günde halledip bitireyim istiyorum.
ha bi de, levent civarındaki bir eve taşınıyorum, elektrik su doğalgaz işlerini nerde yaptırmam gerekiyor ?
0
guitarman
(17.07.09)
muhtarlıktan nakil kağıdı gibi birşey alacaksınız. sonra taşındığınız yerdeki muhtarlığa bu kağıtla birlikte gidip kayıt olacaksınız.

elektrik için taksimdeki bedaş olması lazım. doğalgaz için şişli'nin arka taraflarında halide edip adıvar mahallesi miydi neydi oraya gitmiştim. su ile uğraşmadım, kaldı öylece. maslak taraflarında merkezi varmış sanırsam.
0
mea maxima culpa
(17.07.09)
(11)

bu nasıl oldu? uykudayken mesaj yazma

aliscan
arkadaşlar, sabah telefonumun çaldığını hatırlıyorum telefonu elime aldığımı hatırlamıyorum fakat beni arayan kişiye "sonra ararım" diye mesaj atmışım. kesinlikle mesajı attığımı hatırlamıyorum, ama o kişinin aradığını hatırlıyorum.baktım taslaklara telefonumda sonra ararım diye hazır bir mesaj yok
arkadaşlar, sabah telefonumun çaldığını hatırlıyorum telefonu elime aldığımı hatırlamıyorum fakat beni arayan kişiye "sonra ararım" diye mesaj atmışım. kesinlikle mesajı attığımı hatırlamıyorum, ama o kişinin aradığını hatırlıyorum.

baktım taslaklara telefonumda sonra ararım diye hazır bir mesaj yok yani bu mesajı yazmışım.

bu nasıl oldu? anormal bir durum mudur?
0
aliscan
(15.07.09)
yarı uyanıkken olur öyle şeyler.. normaldir.
0
vital
(15.07.09)
kendini şanslı sayabilirsin. Aynen bu durumda saçma mesajlar atıpta zor durumda kalanlar da gördüm.
0
dostumturkdemissinamabukizzenci
(15.07.09)
normaldir bana da olur bazen.
0
szqnn
(15.07.09)
ben uzun süre konuşurdum uykudayken, sonra arkadaşlar tekrar aradıgında ya da başka bir şekilde konusu açıldığında inanmazdım ama bu 2-3 sene sürdü ve epey bir olay oldu böyle, zerre hatırlamazdım. olur yani, sonra geçiyor.
0
alchemistt
(15.07.09)
daha bugün başıma geldi. çok sık başıma geliyor. sabah bir arkadaş tarafından uyandırılmaya çalışırken "akşam içkileri beraber içtik" deyip yatmışım. gözlerimle görene kadar öyle bir mesaj attığıma inanmadım.

akşam içki falan içmedim.
0
cro magnon
(15.07.09)
dua edin küfür yazmamışsınız oluyor öyle uyku sersemliğiyle sonra insan hatırlayamıyor...
0
alkolikfedai
(15.07.09)
biliyorsunuz ki başta bankalar, gms operatörleri olmak üzere durmadan mesaj geliyor. sabah normal saatte değil de birkaç saat sonra kalkacaksam o süre zarfında gelen mesajları duymuyorum artık. telefonun alarmını duyup uyanıyorum ama mesajlar etkisiz eleman olmuş artık benim için. otomatiğe almışım, etkilemiyor.

uyandığımda bazen mesaj dokunulmamış olarak duruyor, bazen de mesaja uyurken bakıp kapatıyorum. günler sonra bakarken ordan burdan gelen önemli mesajları görüyorum ama iş işten geçmiş oluyor.
0
mea maxima culpa
(15.07.09)
ben uyku sersemi babam tarafından kaldırıldıktan sonra tuvalete gidip elimi yüzümı yıkayıp gerisin geri dönüp vurup yatan ve sonra niye beni kaldırmadınız diye babama bozuk atan bir adamım gerisini sen düşün.
0
argent dawn
(15.07.09)
şöyleki bazı telefonların sms ile otomatik cevap servisleri var. örneğin kimi samsunglarda gelen çağrıyı reddettiğiniz zaman, menuden seçilen kimi mesajları telefon otomatik olarak sizi arayana yolluyor. örneğin telefon çaldı ve toplantıdasınız, gelen çağrıyı reddettiğiniz anda karşı tarafa "toplantıdayım, sizi sonra arayacağım" vb gibi bir mesaj gidiyor. telefonunuzu kurcalayın kapatılabilen bir özellik.
0
turuncu harpagon
(15.07.09)
yüksek ihtimalle turuncu harpagon'un dediği gibi bir durum söz konusu.
0
sutlu nescafe
(15.07.09)
taslaklarda hazır mesaj olmayabilir. bahsettigim samsung da arama ayarları gibi bi yerlerdeydi sanırım, akşam bakar nerede oldugunu yazarım...
0
turuncu harpagon
(15.07.09)
(5)

Yeni Başlayanlar İçin Kedi

narcissa black
Evine 2 adet yeni kedi alacak birinin yapması ve dikkat etmesi gereken en önemli şeyler nelerdir? İyi bir ev kedisi hangi cins olmalıdır?
Evine 2 adet yeni kedi alacak birinin yapması ve dikkat etmesi gereken en önemli şeyler nelerdir?
İyi bir ev kedisi hangi cins olmalıdır?
0
narcissa black
(14.07.09)
iran kedileri çok usluymuş, eve uslu diye özellikle ondan alındı
0
obez kirpi george
(14.07.09)
sokak kedisi süperdir. sonuçta melez bunlar. birçok açıdan dayanıklı. cinsler gerçekten "cins" olabiliyorlar, sağlık sorunları çok olabiliyor. misal iran kedilerinin tüylerini taramak lazım, yıkamak lazım, tüylerini kırptırmak lazım, burunlarında gözlerinde sorun oluyor. bunlar ırksal özellikler. halbuki bildiğiniz sokak kedilerinin böyle sorunları yok.

benim iki kedim de bildiğiniz sokak kedisi. iyi huylular, akıllılar.

alacağınız kediler yavru ise 1 yaşına gelene kadar çok haraketli, hatta hiperaktif olurlar. 1 yaşından sonra yavaş yavaş durulurlar. haberiniz olsun. sonra bunlar bozuk çıktı diye fabrikaya iadesi olmaz :))

kedilerin de insanlar gibi değişik karakterleri, huyları vardır. kedilerin karakterleri birbirinden farklı olabilir. yeni kedileri alırken gözlemlemenizde fayda var. oyuncu, kendini eğlendiren ve kucağa gelen cana yakın kediler olursa iyi olur.

kedileri aldıktan sonra buraya tekrar yazarsanız veya sözlükten mesaj atarsanız size her türlü yardımı yaparız. bilmeniz gereken önemli hususlar var.
0
mea maxima culpa
(14.07.09)
simdi birileri karsi cikacak ama kedi büyümeden kisirlastirin efendim. mevsimi geldiginde erkekse evin orasina burasina attirir, disiyse azar, rahat birakmaz. evden kacar, sokakta sürter, üstü basi rezil bir sekilde geri gelir. yok ben her seferinde bi es bulurum, yavrulari da ese dosta veririm diyorsaniz sizin bileceginiz is. ama basiniza bir yigin dert aliyorsunuz. hem kedinin stresi, mutsuzlugu da cabasi. onun icin iyi düsünüp karar verin. büyüdükten sonra geri dönüsü yok cünkü. tabi burada ev kedilerinden bahsediyorum.

iki kedi almaniz iyi. siz evde yokken sikilmazlar. ancak birini sonradan alirsaniz, birinci kedi huysuzluk cikarir, aklinizda bulunsun.
0
fspades
(14.07.09)
sokak kedileri doğal seleksiyonun kralına uğradıkları için sokaktan alacağınız kedi diğer kedilere nazaran çok daha dayanıklı ve güçlü olacaktır.
0
atrin
(14.07.09)
- kedilerinizi dışarı bırakmaktan korkmayın. stres atıyorlar dışarda, sosyalleşiyorlar, daha mutlu oluyorlar. onların doğasında evde kapalıkalmak diye bir şey yok. meraklı hayvanlar hep yeni bir şey keşfetmeye çalışıyorlar. küçükken dışarı alıştırmazsanız, balkondan, camdan mutlaka firar eder. geri döner yine ama yaralanma ihtimali çok fazla.

- kedilerinizi dışarı alıştıracağınızı düşünerek söylüyorum bunu, cins kedi almayın. sokakta rahat bırakmazlar herkes mıncıklar. sokak kedileri hem daha eğlenceli, kıymet biliyorlar. diğer kediler gibi havalanmıyorlar :))

- dışarı alıştırdığınız kedilerinizi artık evde kalsın diye kesinlikle kısırlaştırmayın. kedi kısır olsa da evde duramaz.

- sadece mama vermeyin kedilerinize. ev yemeklerinden verin, ara sıra ödül olarak but haşlayın, sütünü eksik etmeyin. ama mutlaka sütün içine biraz su karıştırın. çünkü sütün yoğunluğu özellikle yavru kediye fazla geliyor, zararlı yani.

- son olarak kediler bir hevesle eve alınıp, sonra terkedilecek hayvanlar değiller. kedi beslemek zordur. tüy döker, sürekli kumunu değiştirmek gerekir, mutlu mu, mutsuz mu önemsemek gerekir, bazen çok geveze olurlar seslerinden rahatsız olan komşuyla tartışmak gerekir. size tecavüz etmeye kalkarlar önemsememk gerekir :) evden gider iki, üç gün gelmezler aramak gerekir. kediyi çok sevmek gerekir. tüm bunlara hazırsanız, aramıza hoşgeldiniz :):)
0
caylakkiz
(14.07.09)
(8)

telekom yerine hangi üyelik?

hislicocuk
türk telekom adsl bağlantımı yüksek faturalar sebebiyle değiştirmek istiyorum. ama diğerlerinin hangisi iyi bilemedim. kimi biri diyor, kimi başka bir şey... sizce hangisi?
türk telekom adsl bağlantımı yüksek faturalar sebebiyle değiştirmek istiyorum. ama diğerlerinin hangisi iyi bilemedim. kimi biri diyor, kimi başka bir şey... sizce hangisi?
0
hislicocuk
(13.07.09)
kablonet (uydunet) e geçtim 15 gün oldu. benim bulunduğum bölgede hizmet çok şahane ve zaten uydunetin fiyatları adsl den kaçmam için ilk sebepti.
bölgenizde uydunetin kalitesini öğrenin ve iyiyse hiç durmayın bile.
0
portik
(13.07.09)
site gibi bi yerde oturuyorsan yakında quiknet fiber internet gelir, ona geç. telefon faturası yok, hız çok.
0
abtash
(13.07.09)
doping adsl.
0
meraklı
(13.07.09)
benim de aklımda quiknet var ama sitede oturmuyorum ve daha bahçelievler'e (ist) gelmedi. kablonet ve doping adsl'e bi bakıım ben. saolun... ;)
0
🌸hislicocuk
(13.07.09)
kimse geçmesin kablo-internete. pişşt kalabalıklaşıp düşürmeyin hizmet kalitesini :))

şaka bir yana uzun senelerdir kullanıyorum. mis gibi. senede 1 veya 2 kere arıza verir ancak. ama geçmeyin yine de. bi tek bana hizmet versinler :)
0
mea maxima culpa
(13.07.09)
eheheh... olur geçmicem, sadece meraktan soruyorum, bu kablonet denilen kablolu tv'yle alakası olan zımbırtı değil mi? :))
0
🌸hislicocuk
(13.07.09)
kablo tv kabloları ile gelen internet. bulunduğunuz yere kablo tv servisi varsa kablo-internet de bağlatabilirsiniz.
0
mea maxima culpa
(14.07.09)
ok, anladım. evde zaten kablolu tv var. ben de kablonet'e başvurayım o zaman. ama aramızda merak etme, sadece ben. :)) teşekkür ederim.
0
🌸hislicocuk
(14.07.09)
(6)

patates püresi

bushwacker
selamlar,ne zaman patates püresi yapsam böyle ufak ufak patates parçacıkları kalıyor içinde, tamamen saf püre kıvamını yakalayamıyorum. nedir saf püre kıvamını yakalamanın yolu, bilen eden var mıdır?teşekkürler şimdiden!
selamlar,

ne zaman patates püresi yapsam böyle ufak ufak patates parçacıkları kalıyor içinde, tamamen saf püre kıvamını yakalayamıyorum. nedir saf püre kıvamını yakalamanın yolu, bilen eden var mıdır?

teşekkürler şimdiden!
0
bushwacker
(07.07.09)
sütü katarken blenderdan geçirebilirsiniz.
0
simona
(07.07.09)
rondo ile de yapilabiliyor.
0
sourlemonade
(07.07.09)
ülkerin hazir püresini aldim.
tarife gore yaptim ve disardaki pek cok pureden daha guzel tat aldim.

icine süt, su, tuz ve margarin katiliyor (ben bu noktada tereyag kullandim)

bir kereligine denenebilir?
0
la traviata
(07.07.09)
images.google.com.tr

şöyle bi alet var ancak 32 lira imiş verilmez be hacı sen gene pütür pütür ye :)
0
grunge
(07.07.09)
elektikli alet kullanırsanız krema gibi oluyor ki bence bu bir patates ayıbıdır.
0
cereal killer
(07.07.09)
ben blender kullanıyorum, vedat milor tarzı gurme insanlar elektrikli alet kullanmıyorlar. daha güzel oluyormuş. böyle delikli bi alet var. bastırarak eziyorsun. bulsam alıcam ben de.
0
mea maxima culpa
(07.07.09)
(7)

adonis?

ilse
evet, bir istek soruyla daha karşınızdayız...adonis nasıl yapılır?hangi hareketleri yapmak gerekir?
evet, bir istek soruyla daha karşınızdayız...
adonis nasıl yapılır?
hangi hareketleri yapmak gerekir?
0
ilse
(06.07.09)
öncelikle bir zayıflama rejimi şart sanırım :))
0
mea maxima culpa
(06.07.09)
yok gayet zayıf ve kaslı bir bebe ile karşı karşıyayız 90 kiloyu benchte zahmetsiz basan falan
0
🌸ilse
(06.07.09)
şurdaki hareketleri 10'ar tekrardan 4 set yapmak yeterli olur:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
midesiz
(06.07.09)
alt karın ve oblikleri çalıştır. ve diyet yap.

yan mekik, bacak çekme türü hareketleri mümkün mertebe ağırlık ile ve yavaşça yedirerek çalış.
0
arnold schwarzeneger
(06.07.09)
şimdi, arkadaşın bacak çalışmaması dünyanın geneli için daha iyi olur bence...
ben diyorum ki hayvansı zor olsun falan çünkü gerçekten kesmez bu insan evladını. gerçi şınava ağırlık eklemeyi yafaln önerdim, mekik ıvır zıvır
0
🌸ilse
(06.07.09)
Sirt ustu yere uzanip, dizler hafif kirik bir sekilde bacaklari indirin kaldirin, indirin kaldirin, indirin...
0
msb
(06.07.09)
bacaklar bedenden yukarida, dizden ve kasiktan 90 derece kirikken * yaptigimiz yarim mekik hareketini eller kulak arkasindayken, dirsekler ters dize degecek sekilde yapacak. bildigimiz oblique crunch yani.

yalniz biri bana boyle anlatsaydi anlamazdim ya, neyse.
0
osuruklu
(06.07.09)
(14)

Mikrodalga fırında yemek yapmak

4ever
Sayın Führer,Bir adet mikrodalga fırın var evde duruyor. Ya birisine vericem ya da kendim kullanıcam, geçen gün sadece yemek ısıtmak için kullandım ama, eğer yemek yapmak için kullanabiliyorsak kimseye vermemeyi düşünüyorum.Sorum şudur ki, eğer sözlükteki pek sayın ilim irfan sahibi arkadaşlar bu mi
Sayın Führer,

Bir adet mikrodalga fırın var evde duruyor. Ya birisine vericem ya da kendim kullanıcam, geçen gün sadece yemek ısıtmak için kullandım ama, eğer yemek yapmak için kullanabiliyorsak kimseye vermemeyi düşünüyorum.

Sorum şudur ki, eğer sözlükteki pek sayın ilim irfan sahibi arkadaşlar bu mikrodalga fırında nasıl yemek yapılır biliyorlarsa derin bilgi ve tecrübelerini paylaşabilirler mi?
Anlaşılan cam pişirme kabı gibi aparatlar lazımmış nasıl oluyor bu iş, nelere dikkat etmek lazım neler yapmak lazım. bi buldurun be
0
4ever
(06.07.09)
Çok spesifik olmayan yemekler gayet güzel pişebilmektedir. Misal www.devletsah.com e bakabilirsiniz. Çok güzel mısır patlatır, kestane pişirir vs. ayrıca zamanla neyin nasıl pişeceğini kendiniz tahmin etmeye başlarsınız. cam kap işine gelince borcam tabir edilen ısıya dayanıklı kaplar ya da alelade cam tabaklarda pişirme yapabilirsiniz.
0
slipper
(06.07.09)
@slipper
hmm, o borcam denen zımbırtılar onlardı di mi?

Bir soru daha, pek çok yerde kapalı cam pişirme kabı diyor. Nedir bunlar bildiğimiz borcam mıdır yine?
0
🌸4ever
(06.07.09)
muhtemelen borcamdır ama borcam olmayan kapları da cam tabakla kapatarak kapalı cam formuna sokabilirsiniz. en olmadı kabın ağzını streç filmle bi kaç kat sarmak kafidir.
0
slipper
(06.07.09)
iki tabağı üst üste kapatarak da yapabilirsiniz. çok yüksek sıcaklık kullanmayacaksanız porselen de olabilir.
0
386 dx
(06.07.09)
mikrodalga fırının amacı yemek ısıtmak bence. ha bir de mısır patlatmak. buda yapılan yemek iyi olmuyor. saman gibi oluyor. tavuk yapmıştım ben, bir garip oldu. ne kızardı ne bişey oldu. yumuşadı iyice, suyu çıktı.yemedim attım.

ayrıca ben pratik olarak dilim ekmeğin üzerine envai çeşit peynir koyarak kendime ara sıcaklar hazırlıyorum. gece falan hayat kurtarıcı oluyor. ayrıca normal porselen tabak kullanıyorum ben.
0
metox
(06.07.09)
bendeki oyuncakta bir de ızgara modu filan var, onu da bir ara deneyeceğim. Kullanım klavuzuna göre güveç bile yapıyormuş bu alet nasıl yapıyorsa artık. Yuvarlak bir ızgara şeyi var aslında.

bakalım şimdi 1-2 tane cam kapaklı tencere, kap bişeyler alıcam. sonra bilimum tarif ve modifikasyonlarını denicem.
0
🌸4ever
(06.07.09)
kimi hazir yemekler var. mesela normal firinda 35 dakika su sicaklikta pisirin der mikro dalga icin ise atiyorum 800watta 3 dakika pisirin. sifirdan yemek yapildigini gormedim duymadim (soganis alcayi kavur patateslerler mikrodalgaya koy 3 dakikaya sana patates yemegi gibi) ama dedigim gibi hazir onceden hafiften pisirilmis yemeklerde mukkemmel is goruyor.

ha bir de pilav isitmakta ustune yok.
0
fdegir
(06.07.09)
ızgara modu varsa güzel donmuş pizza yapılır onda. 250 derecede 15-20 dk. tepsiyide zeytinyağı ile yağlıyoruz ki hamur yumuşak olsun.
0
metox
(06.07.09)
ızgara modunun olması, fırın benzeri bir pişirme etkisine sahip olması anlamına mı geliyor yoksa?
0
🌸4ever
(06.07.09)
evet, ızgara modu varsa turbo fırın özelliğide vardır kesin onun. normal fırın yani. onun dışında yapılan yemeklerin üzerlerini kızartmaya yarıyor. artık hepsini birleştiriyorlar yer kaplamasın diye ama mikrodalgalar küçük olduğu için pek kullanışlı olmuyor. tek kişilik kiremitte köfte falan yapılabilir ama.. hmm valla yapılır, yapayım ben bunu..
0
metox
(06.07.09)
izgarasi da varsa buyuk ihtimalle 2si 1 arada mikrodalga firindir o. modu falan vardir, gormustum oyle firinlari. kitapcigi falan varsa ona bakin.
0
fdegir
(06.07.09)
kitapçığında ızgara modu olduğunu yazıyor ki zaten mod ayarlama switchlerinde de ızgara ve mikrodalga hatta ikisi birden olan modları da var.
ancak bildiğin fırın modunu bilemiyorum, acaba ikisi birleşince voltron mu oluşuyor?
0
🌸4ever
(06.07.09)
Mikrodalga ve normal fırın birarada olan ürünler var. Misal benim evde var bundan. Evine yeni fırın artı mikrodalga alacaklar bundan alıp yerden tasarruf yapabilirler. Biraz pahalı bir şey bu ama.

Mikrodalga genel olarak yemekleri çabuk ısıtmak için kullanılıyor, ancak kapaklı borcamlarda çok da güzel yemek pişirilebiliyor. Özellikle çok güzel sebze haşlama yapılabiliyor. Sebzeleri yıkayıp, bir miktar da doğradıktan sonra koyuyorsunu 8-10 dakikada mis gibi haşlama oluyor. Bu benim için süper, çünkü düdüklü vs de hep vakti tutturamam. Sebzeler ya pişmez ya da fazla haşlanır.
0
mea maxima culpa
(06.07.09)
tavuk bagetlerini/kanatlarini cesitli baharat, tuz, yag, sut karisiminda 3-4 saat kadar bekletin. borcama atin, ustune bir de defne yapragi, 20-30 dakika mikrodalgada. mmm, mis.
0
osuruklu
(06.07.09)
(12)

açım, patates haşlayasım var...

ravioli
ne kadar süre kaynatmalıyım ki rahatça püre yapabileyim?kekik, kırmızı biber, azıcık sarımsak sosu, sirke mirke karıştırıp püre yapayım diyorum, nasıl olur? başka bi tarif var mı bildiğiniz, fazla uğraştırmayacak?
ne kadar süre kaynatmalıyım ki rahatça püre yapabileyim?
kekik, kırmızı biber, azıcık sarımsak sosu, sirke mirke karıştırıp püre yapayım diyorum, nasıl olur?
başka bi tarif var mı bildiğiniz, fazla uğraştırmayacak?
0
ravioli
(05.07.09)
kaynarken çatalı batır rahatça giriyorsa yeterlidir.
0
rodeocu
(05.07.09)
Soyup haşla, sıcakken soyması zor oluyor. 20-30dk kaynatsan yeter sanırım, arada bıçak batırıp kontrol edebilirsin pişip pişmediğini. Süt, yağ, tuz, karabiber, isteğe göre kaşar rendesi falan da koyup karıştırabilirsin.
0
crown
(05.07.09)
Haşlama Patates yemeği mi püre mi ? Püre daha zor diye biliyorum ama yapmadım hiç. Haşlama Patates yemeği ise şudur;

Malzemeler :

5 adet patates
2 sogan
1 yemek ka$igi domates salcasi
2 biber
Tencerenin dibi kadar zeytinyagi
1 cay ka$igi karabiber
1 tatli ka$igi tuz

Hazirlani$i :

1) Soganlari ve patatesleri kup kup kes
2) Yagin icine once soganlari at
3) Soganlar kabarinca patatesleri icine at
4) Surekli cevirip kari$tir bunlari
5) Karabiberi ve biberleri sonra da salcayi at
6) Ustune kadar sicak su ekle, tuz at
7) Kaynayana kadar bekle, kaynadiktan sonra yarim ate$e al
8) 20. dakkada pi$er (ama bak gene)
0
bozdoganli
(05.07.09)
haşladıktan sonra patatesin çevresine daire şeklinde kesik atıp buzlu suya atınca kabuğu çok kolay çıkıyor.
0
wampex
(05.07.09)
ben haşlanmış patatesle salata yapıyorum.valla guzel de oluyor.
malzemeler:4 adet haşlanmış patates
2adet dometes salatalık
4-5 dal marul
(bunları dogruyorsunuz ince ince .sonra ustune tuzu biberi zeytin yagı limonu)

ohhh missss.bi de yanina sarımsaklı yogurt:)
0
voodoo 007
(05.07.09)
Crown'a katılmakla beraber tereyağ ve kaşarı kesinlikle tavsiye ediyorum. Patatesler büyükse, düdüklü tencere yoksa soyup, hatta kesip haşlaman pişme süresini azaltır.
0
loralynn
(05.07.09)
kesip haşlayacaksan parçaların çok da küçük olmamasına dikkat et.
denemedim ama kekik ve sarımsak sosu kulağıma hoş geldi. kırmızı biber konusunda tereddütlerim var.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(05.07.09)
püreye süt de katmak gerekmez miydi? ben yanlış mı hatırlıyorum yoksa.
0
baschar
(05.07.09)
haşlanmış patatesi soymakta zorlananlar için geliyor. patatesleri neden soyduktan sonra haşlamıyorsunuz? sizin gibi kabukları ile haşlamadan önce hem topraklı topraklı patatesleri iyice yıkamak lazım ki çok zor iş o.

haşlama için de bir öneri. mikrodalga fırınınız varsa şöyle yapıyorsunuz. patatesleri soyup, orta boy parçalara ayırıp, içine yarım çay bardağı kadar da su koyuyorsunuz. kapaklı borcam içinde 900 derecede filan 10-11 dakika çalıştırın. işte size haşlanmış patates. aynı şekilde başka sebzeleri de kapaklı borcam içinde mis gibi haşlıyorsunuz.

afiyet olsun. püre için süt, terayağı veyahut da krema koyabilirsiniz.
0
mea maxima culpa
(05.07.09)
@mea maxima culpa: wampex'in dediği yöntem en pratik patates soyma yöntemi. tüm kabuk bi anda sıyrılıyor patatesten.
0
🌸ravioli
(05.07.09)
bu arada süt, kekik, kara-kırmızı biber ve dünden kalan karnıyarık içini karıştırıp süper bi püre yaptım, 3. tabağı yiyeceğim birazdan.
0
🌸ravioli
(05.07.09)
ben tembelim. patatesleri soyduktan sonra haşlıyorum.

o kadar işle uğraşılır mı. patatesleri önce yıka. sonra saatlerde kaynat. sonra buzlu su hazırla. patatesleri içine at. patatesleri soy. bakın yazarken bayıldım.
0
mea maxima culpa
(05.07.09)
(17)

Roman/Kitap Önerisi

bozdoganli
Aşağıdaki özelliklere uygun bir roman ya da kitap okumak istiyorum.Ana karakterin 20'li yaşlarında genç birisi olmalı. Etrafında olup biten yaşama karşı hissettiği uzaklıktan ötürü (yalnızlık, kadınsızlık) zorluk çekmeli. Bir şekilde yaşamında TİPİK denebilecek bir ilişki biçimi olmalı. Mesela bir i
Aşağıdaki özelliklere uygun bir roman ya da kitap okumak istiyorum.

Ana karakterin 20'li yaşlarında genç birisi olmalı. Etrafında olup biten yaşama karşı hissettiği uzaklıktan ötürü (yalnızlık, kadınsızlık) zorluk çekmeli. Bir şekilde yaşamında TİPİK denebilecek bir ilişki biçimi olmalı. Mesela bir işe girecek, bir ilişkiye girecek, ya da herhangi bir şey yapacak diyelim. Denize girip girmemekte tereddüt eden birinin ayağını suya değdirip, akabinde fikrini değiştirmesi gibi, bu esasoğlanımız da bu sebeplerden ötürü sürekli hayatı ıskalamalı, teğet geçmeli.

Böyle bir konunun işlendiği, böyle bir çıkışsızlığın tasvir/tahlil edildiği (ve sanmıyorum ama çözümün üretildiği ya da gösterildiği) bir roman ya da kitap okumak istiyorum.

Ayrıca, alışık olmadığı ortamlara (eğlence yerleri, barlar, bilimum insanların olduğu yerler, üniversitede kulüpler, toplantılar, kurslar vs vs...) girmekte ciddi sıkıntı çeken, sosyofobik olmadığı halde, geleceği öngörmekten ve sığlığa uyum sağlayamamaktan ötürü kaybeden bir karakter olursa, pek faydalı olur.

Kısacası, bir hayat beceriksizinin konu edildiği okunacak bir şeyler arıyorum.

Kişisel gelişim kitapları/zırvalığı dışında önerilerinizi bekliyorum.

Not : Yeraltından Notlar, Tutunamayanlar, Bozkırkurdu olmasın, o ikisini okudum ve daha iç açıcı bir kitap olursa sevinirim. Hatta basit bir roman olsun.
0
bozdoganli
(05.07.09)
hocam oturup sen yazsan, zaten iskeleti oluşturmuşsun, bir tek boşlukları doldurmamışsın:)
0
benim de soyleyeceklerim var
(05.07.09)
Film önerisi de uyar.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
şurada var bir tane: (git: 82143)
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(05.07.09)
(bkz: stranger than fiction)'ı bir dene istersen tam istediğin gibi olmasa da...
0
benim de soyleyeceklerim var
(05.07.09)
oblomov. gerçi pek genç değildi o.
0
darkpower
(05.07.09)
stranger than fiction'ı izledim, harika bir film. ama orada daha çok şizoid olan bir ana karakter vardı. ayrıca yaşı da oldukça ilerlemiş biriydi bu. ayrıca bu vatandaşı çözüme kavuşturan, çözüm kabul edilemeyecek bir tesadüftü.

oldukça güzel bir film olmasına rağmen (ki baya etkilenmiştim), hem ana karakterin şizoid biri olmasından dolayı, hem de onu düze çıkaran şeyin bir tesadüften ileri gelmesinin gerçek dışılığından ötürü pek benim bahis ettiğim duruma karşı düşmüyor.

Daha başka bir şey lazım.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
(bkz: Oblomov)

akıcıdır, okuması da basittir. tam senin tariflere uyuyor. hatta çok yakın bir tarihte tekrar okudum. hayatı ıskalamak, teğet geçmek, uyum sağlayamamak. hepsi var bilahare.
0
mea maxima culpa
(05.07.09)
Oblomov'u bir kenara yazdım ama emin değilim.

Aslında, Taxi Driver filmindeki Travis Bickle gibi, kendini saçma sapan kahramanlık hayallerine veren 25 yaşında bir adam geliyor aklıma, ana karakter olarak. Bu karakterin kahramanlık hayalleri ve kendini yüceltme eğiliminden arınmış bir halinin esas oğlan olduğu, ve aklını kaçırmadan, son derece haklı ve doğal olarak delirdiği bir roman/film arıyorum desem daha açıklayıcı olur.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
oblomov'da romanın kahramanı uyuşukluktan hiçbişey yapmıyordu. çalışmıyordu da zaten. yani hiçbir şey yapmak için yeltenmiyordu bile. senin istediğin bu değil sanki tam. ama güzel kitaptır o ayrı. sen yine oku tabi. uyuşukluğa sevkedebilir.

genç değildi tabi bi de evet.
0
tepedeki psychedelic adam
(05.07.09)
Benim aradığım karakterin hayat açmazının merkezinde, yeteneksizliği, şizoidliği ya da uyuşukluğu yok. Tam aksine, vasat üzeri bir karakter bu. Sadece "insanlar" adlı dünyada kendi yerini bulamıyor. Yani böyle bir karakter istiyorum.

Cam kesiği etkisi yaratan sahneler ya da keskin cümlelerle, bu adamın yalnızlığı ile savaşını, çıkışsızlığa verdiği tepkiyi, sinir krizlerini, bir şekilde kendini cehennemde hissettiren bir ıssızlığı, tatmin edilmemiş cinselliği, insanlara duyduğu uzaklığı, ve bunun yarattığı yabancılaşmayı, bunu sindiremeyişini görmek istiyorum.

Böyle bir durumun tasvir edildiği ya da kurgulandığı bir roman/film işimi görebilir ancak.

Güçlü bir karakter olmasına rağmen kaybeden bu esasoğlanımızın, farkında olmadan (bkz: bilinçdışı) ördüğü yalnızlık duvarlarıyla karşı karşıya kalışını okumak/izlemek ve dolayısıyla faydalanmak istiyorum.

İstediğim tam olarak böyle bir roman/film.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
camus nun yabancisi ya da dh lawrence in sons and lovers i geldi aklima. bir de east of eden var biraz kalinca ama genc kardesimiz travmadan travmaya kosuyor söylemis olalim.
bir bilimkurgu bonusu olarak otomatik piyano yu önerebiliriz vonnegut tan. bir de tabii bukowski demezsek, catcher in the rye demezsek dövebilirler bizi.

soruyu tekrar okuyunca öyle roman bulsam ben okurum dedim ama bu söylediklerimi de bir kenara yaz istersen..
0
atmacaged
(05.07.09)
(bkz: toza sor)
0
obez kirpi george
(05.07.09)
jack london'ın martin eden'i ya da şampiyon'u ; hem şampiyon basit ve kısa.
0
demre
(05.07.09)
0
ermanen
(05.07.09)
Saatlerden beri uyumuyorum ve aradığım kitabı bulup bulmadığımdan emin de değilim. Buraya kitap/film önerileri koyan herkese teşekkür ediyorum, umarım bu duyuruyu gören diğer insanlar da kafamdakine daha yakın bir roman/film'i yazarlar.

Bu arada Jack London - Martin Eden'i öneren arkadaşa sesleniyorum. Kitapla ilgili yorumları sözlükten okudum, aynı anda çok güzel ve çok ağır şeyleri borçlu hissediyorum, çünkü bu kitabı okuyacağım.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
valla hocam ömrümüz sana kitap beğendirmeye çalışmakla nihayet bulacak gibi geliyor.

bir türlü beğenmiyorsun.
0
mea maxima culpa
(05.07.09)
mea maxima culpa :

valla sen de haklısın ama ben de ne istediğimi bilmekte ve sormakta haklıyım tabii.

Çünkü bu soruyu öylesine sormadım. Diyelim ben bu konu hakkında düşünüyorum, debeleniyorum diyelim, öyle ki aklımı kaçırmış, çıldırmış bir halde, sinir buhranları geçiriyorum. Böyle bir durumda insan iki şey yapar;

1 - başka çaresi olmadığı yazar, ki bu eğer anlaşılma sevdası taşıyorsa, o adam yazar olsa bile sonu yaşasa da ölse de hiç hayırlı olmayacaktır (bkz: trajedi)

2 - başka çaresi olmadığı halde, veyahut yaşayıp çıkışa dair bir şeyleri bulabilmiş insanların buhranları içinde yazılmış olanlarını arar. nedir bu yani, kendi yaşamlarını bizler için kurban eden, günah keçileri yazarların romanlarıdır ki benim bu duyuruyu eklememin sebebi budur.

3 - başka çare bulur ve gene yazar. eğer bu olacaksa, gene bu konu hakkında yazılmış olan her şeyin taranması gerekir.

sonuç olarak ben ne yaparsam yapayım, buradaki envai çeşit insanın bilgileri toplamından bu duyuruyla faydalanıp bir tarama yapmak zorundayım. ister kişisel buhranlar için olsun, ister ciddi ciddi bir roman yazmak için olsun, böyle bu.

ha, bir de mesele öyle aşağılık bir mesele ki, buradaki bence toplumumuz(yani sen ben) TİPİK olan bir çok genel sıkıntı var. Ama insanın doğası gereği, zayıflıklarını paylaşmaya meyilli olmayacağından ötürü, şimdi ben bir kitapçıya gidip bunun yazılı olduğu bir notu onun eline verip kendimi ele veremem. En azından daha o kadar yüksek bir medeni cesarete sahip değilim.

Bu sebeplerden ötürü, şimdilik buralara danışıyorum, sakıncası yoksa tabii.
0
🌸bozdoganli
(05.07.09)
(7)

pişik için çözüm

marwin
arkadaşlar özelliklede yaz aylarında başa bela olan, koltuk altı vb... yerlerde kızarma ve tahriş olma şeklinde beliren pişik için tedavi yöntem önerileri arıyorum ????
arkadaşlar özelliklede yaz aylarında başa bela olan, koltuk altı vb... yerlerde kızarma ve tahriş olma şeklinde beliren pişik için tedavi yöntem önerileri arıyorum ????
0
marwin
(03.07.09)
en iyi ve hızlı çözüm margarin.. bildiğimiz margarin i pişik olan bölgeye sürün ertesi güne geçiyor
0
sevii
(03.07.09)
talk pudrası, pudralı deodorant..
0
gayrisabit fikir
(03.07.09)
pudra.
0
emrag
(03.07.09)
pişik kremi. hani şu bebeklere sürülenlerden her yerde kolayca bulabilirsin. akşamdan sür sabaha bişeyin kalmaz.
0
mavikurbaga
(03.07.09)
pişik kremi alana kadar bepanthen sürünüz. o da iyi gelir.
0
mea maxima culpa
(03.07.09)
deodorant yakar, sıkmayın bence. ılık suyla yıkayıp yağlı krem sürün, birkaç güne geçer.
0
aithra
(03.07.09)
antienflamatuarlı antifungalle pişiği geçirin önce. ardından orayı 1 kuru, 2 temiz tutmanız tekrar oluşmasını engelleyecektir. bunun için de 1 pudra 2 pürel kullanın terleyeceğiniz vakitlerden önce, oluşmayacaktır (önce pürelle temizleyip kurumasını bekledikten sonra pudrayı gömün, akşam geldiğinizde de orayı iyice temizleyin ve her halükarda banyo sonrası alan kuru tutun).
0
lhun
(04.07.09)
(5)

Kız arkaşımı götürebilceğim güzel bir mekan?

wanksta
kız arkadaşımı yemeğe çıkaracağım ve aynı yerlere gitmektense yeni bir olsun diye düşündüm..Daha önce gittiğiniz ve memnun kaldığınız mekan varsa söyleyebilirmisiniz acep? avrupa yakası olursa iyi olur olmazsa canınız sağolsun taksi parası verdirceksiniz bi de:) boğaz manzarası olursa dadından yinme
kız arkadaşımı yemeğe çıkaracağım ve aynı yerlere gitmektense yeni bir olsun diye düşündüm..Daha önce gittiğiniz ve memnun kaldığınız mekan varsa söyleyebilirmisiniz acep? avrupa yakası olursa iyi olur olmazsa canınız sağolsun taksi parası verdirceksiniz bi de:) boğaz manzarası olursa dadından yinmez..:)
0
wanksta
(03.07.09)
eğer cukka sağlamsa birazcık, kanlıcadaki lacivert derim. oradan etkilenmeyecek çiftin sinirleri hisleri yoktur o derece bir ortam. biraz kasıntı tabii ki. bu arada avrupa istemişsin ama r.hisarından ufak tekneler kalkıyor lacivert için çok romantik olabilir. bilgi iste arayıp bence bi. ama dediğim gibi kalın bir yer, ayda yılda bir bir olaysa değer yani.
0
gokriver
(03.07.09)
paran coksa lacivert şahanedir.onun yanı sıra etiler sırtlarında ikinci kopruye ve bogaza bakan bi mekan var,adını sanını bilmiyorum ama manzarası muthistir.
0
lurgee
(03.07.09)
(bkz: leb-i derya)
0
mortifera
(03.07.09)
ortaköy banyan. lacivert filan gibi janti değil. daha çok turistler gider. boğaz ayaklarınızın altında.

(yazdım ama pişman olmayayım. çok gidip kalabalık yapmayın, keşfetmeyin orayı da. arada gidip keyif yapıyoruz.)
0
mea maxima culpa
(03.07.09)
kale pruva
0
aithra
(03.07.09)
(1)

yeni doğmuş yevru kedi

goldenbrown
2 günlük yavru bir kedi var. anne kedi bununla hiç ilgilenmiyor, diğer iki kardeşini besliyor,daha hiç annesinin sütünü emmedi. buna da bir toz aldık,suyla karıştırıp içiriyoruz anne sütü yerine.poposunu da pamuğu ılık suyla ıslatıp işetiyoruz.başka neler yapmalı? çok cılız ve cansız, her an ölecek
2 günlük yavru bir kedi var. anne kedi bununla hiç ilgilenmiyor, diğer iki kardeşini besliyor,daha hiç annesinin sütünü emmedi. buna da bir toz aldık,suyla karıştırıp içiriyoruz anne sütü yerine.poposunu da pamuğu ılık suyla ıslatıp işetiyoruz.
başka neler yapmalı? çok cılız ve cansız, her an ölecek gibi duruyor :(
0
goldenbrown
(02.07.09)
belki de zayıf ve hasta görünümlü olduğu için ilgilenmiyordur annesi.

peki annesi ve kardeşleri yanına alıyor mu, onlarla beraber uyuyor mu? bebek kedilerin sıcak tutulmaları lazım. ben hiç annesiz yavru bakmadım ama bildiğim ve duyduğum yavruların iyice sıcak tutulmaları gerektiği. sıcak su torbası ile örtülere sarıldığını ve yine annesinin kalp sesini hatırlatsın diye bir saat konulduğunu söylüyorlar hep.
0
mea maxima culpa
(02.07.09)
(10)

Akşama yemekte ne var?

luin 41
Akşama misafir var. Ama yemekte bişi yok. Hayatımda pişirdiğim en komplike yemek zeytinyağlı fasulye. Gelen kişi bu ara rejimle kafasını bozdu ama yine de tatsız tuzsuz bişi yapmak istemiyorum. Evde tavuk, balık pek çok şey mevcut ama ne pişirsem, napsam? Nasıl yapsam? Teşekkürler...Edit: Benim pişi
Akşama misafir var. Ama yemekte bişi yok. Hayatımda pişirdiğim en komplike yemek zeytinyağlı fasulye. Gelen kişi bu ara rejimle kafasını bozdu ama yine de tatsız tuzsuz bişi yapmak istemiyorum. Evde tavuk, balık pek çok şey mevcut ama ne pişirsem, napsam? Nasıl yapsam? Teşekkürler...

Edit: Benim pişirmem şart. Bir kendini ispatlama hadisesi oldu bu.
0
luin 41
(02.07.09)
hmmm.. rejimle kafasını bozan kişilere salata dayatması güzel olur aslında? salata için uygun malzemelerin olduğunu varsayıyorum?
0
enola gay
(02.07.09)
Ama yemek olcak... Salata dediğin şey zaten masanın ortasında her daim olur :)
0
🌸luin 41
(02.07.09)
fırına patates + tavuk ve işte kafanıza göre baharatlar filan..
0
dambil
(02.07.09)
o zaman tavuk göğüs bonfilelerden al, yoğurt, zeytinyağı, salça ve isteğe bağlı baharat karışımlı bir sos yap, tavukları buna bulayıp fırın tepsisine diz, artan sosu da üstüne dök. koy fırına pişsin. mis gibi yemek.
0
kibritsuyu
(02.07.09)
fırında patates, tavuk sote, şehriyeli pirinç pilav.
0
zgrydn
(02.07.09)
fırın poşetinin içinde aşağıdaki sebzelerden hepsini veya bazılarını büyük parçalar halinde doğrar;

domates/soğan/patates/patlıcan/kırmızı biber/yeşil biber/havuç

herhangi bir et (balık/tavuk gillerden löp et olursa harika olur) ile birlikte az biraz zeytinyağı, salça, tuz, kekik, az kimyon, isteğe bağlı köri, kırmızı biber ve karabiber ekleyerek enfes bişiye dönüşmesini sağlayabilirsin.

buharda piştiği için besin değerini kaybetmiyor ve son derece hafif bir yemek oluyor.
0
yedek ruh
(02.07.09)
büyük bir markete gidiliyor. "iglo" marka bahçe bezelyesi ve/veya streamfresh sebzelerden alınıyor. bezelyeleri kapaklı bir borcam tencereye koyuyorsunuz, mikrodalgada 900 e getirip, yarım çay bardağı da su ekleyip 10 dakika pişiriyorsunuz. sonra bu bezelyeleri tavaya alın. biraz tuz ve tereyağı ile çevirin. mis gibi.
0
mea maxima culpa
(02.07.09)
bence en basiti biftek yap. yaninada patates puresi veya pilav yaparsan canavar olur.Biraz daha zenginlestiricem dersen sebze sotede yapabilirsin yanina.(renkli biberler,kabak falan dograyip tavada kavur)
0
bluewhale
(02.07.09)
pisirdin mi kac saatdir sesin solugun cikmiyor. merak ettik burda ailecek. eger pisirmediysen, bulgur pilavi cacik salata tursu super olur.
0
tm 100 series
(02.07.09)
kaç saattir mutfaktayım, bulaşık falan. :) tavuk, yanında da sebze sote yaptık, salata falan. doyurduk misafiri, evine gönderdik. fikirlerin ,için teşekkürler :))
0
🌸luin 41
(03.07.09)
(7)

zayıf olan kediye kilo aldırmak ve bir iki soru

frtslck
kediyle ilgili duyuruları tek tek okudum 1 saate yakın suredir.. ancak tam saglıklı bir sonuca ulasamadım, benim derdime benzeyenler olsa da bire bir ortuseni yok.. neyse gelelim konuya biz..peri isimli bu arkadası 2.5 ay kadar once aldım, aldıgımda da 5 haftalık kadardı.. yani 3.5 ay oldu yası.. ke
kediyle ilgili duyuruları tek tek okudum 1 saate yakın suredir.. ancak tam saglıklı bir sonuca ulasamadım, benim derdime benzeyenler olsa da bire bir ortuseni yok.. neyse gelelim konuya biz..

peri isimli bu arkadası 2.5 ay kadar once aldım, aldıgımda da 5 haftalık kadardı.. yani 3.5 ay oldu yası.. kendisi asırı zayıf, yani bana oyle geliyor en azından, kedi dedigini tuttun muydu azıcık tombis olur eti budu gelir insanın eline.. bizimkini alan veya goren cok zayıfmıs diyor.. saglam da besleniyor serefsiz, az da yemiyor.. gecen hafta 1.5 tane cipura yedi, nerden baksanız 20 gram saf balık eti.. bunu ufak cocuk yemiyor, yarısında kesiliyor normal sartlarda.. neyse, gecelim yorumları, kediye donelim.. mama olarak hill's kullanıyorum, gayet severek yiyor.. ara sıra miglior gatto diye bir mama veriyorum ama 3 hafta kadar oldu vermeyeli.. kutusundan tanıyor o yas mamayı, konserve kutuyu actıgım zaman da etin kokusunu aldıgı anda deliriyor bagıra bagıra inletiyor evi hemen vereyim diye.. ama miglior gatto isimli mamanın da saglıklı olup olmadıgını bilmedigim icin vermeye cekiniyorum.. 2 hafta vermistim, sonra kestim, son kutuyu 3 hafta once verip bir daha hic vermedim..

kedi sadece hill's ile de sınırlı kalmıyor ara sıra peynir, yogurt, sut veriyorum.. sutu suyla karıstırarak veriyorum tabii ki.. bunun dısında yumurta yiyor, tavuk yiyor.. cigeri ızgarada yememisti, haslayıp vermedim hic, oyle denerim onu da.. bir de et yemiyor nedense, haslanmıs olsun ızgara olsun yemegin icinde olsun yemiyor hic.. ama sosis ve salam olursa yiyor itiraz etmeden.. bir de pogaca ve kuru pasta yiyor, cigneyip verince deliriyor ozellikle.. buna da bebekken alıstı kucagımda durup agzımdakine bakıp yemek istiyordu, biraz ezip cigneyip veriyordum yiyordu, hala yiyor vazgecmedi bu huyundan..

biraz uzadı ama kedinin beslenme alıskanlıgı bu.. balıgı, tavugu, sut ve sut urunlerini, yumurtayı ve hill's mamayı deli gibi severek yiyor, bir de o miglior gatto denen mama iste..

3.5-4 aylık olması 5-6 yasındaki bir cocuk gibi enerjik olması demek.. haliyle zayıf olması normal bu enerjiyle hiperaktiviyeyle ama bu kadar beslenmeye bu kadar zayıf kalmamalı yine de.. veya abartıyorum bilmiyorum ama yine de olabildigince fazla tavsiye alsam iyi olacak bu kilo aldırma konusunda.. cocuktur buyuyunce gecer denebilir de yine de lazım bilgiler bana..

bir de ara sıra sevdiriyor kendini ama asırı agresiflesiyor yorgun olmadıgı zamanlar, ozellikle de el gordugu zaman hemen ısırıyor, yorgun degilse sevdirmiyor.. oynar gibi yapıp birden ısırmaya baslıyor elimi kolumu.. zayıflıgı gibi bu da tam oyun ve eglence doneminde olmasından kaynaklı olabilir.. bu gereksiz hiperaktivite ne kadar surecektir tahmini olarak ? ne zaman ısırmayı bırakıp kucagıma aldıgımda veya bir yerde oturdugunda basını oksayıp sevdirecek ? cok yorulursa, uyumaya hazırlanıyorsa veya uykudan hemen yeni uyanmıssa sevdiriyor.. daha once buyuk kedilerle icli dıslı olmustum da bebekliginden beri ilk kez bir kediye bakıyorum.. baktıgım ve bir sure yasadıgım kediler en az 1 yasındalardı.. bu kedi oyle bir noktaya geldi ki delirtiyor beni donem donem, ama en cok da benden korkuyor ve benim sozumu dinliyor oyle de bir durum var.. yine de boyle olmasına ragmen saydıgım 3 durum haricinde kesinlikle sevdirmiyor oyle evin icinde gezinirken alayım da seveyim diye bir durum yok benim kedide, ya kacıyor ya tırmalıyor ya da ısırıyor.. bu deli ve sacma donemi ne zaman atlatacagı konusunda pek muhterem eski duyuru sakinlerinden sinsi sinsi cevaplar ve bu durumda kediyle anlasmak icin kritik taktikler bekliyorum..

soruyu da burada bitiriyorum, asırı uzadı dertlerimi anlatayım derken..
0
frtslck
(02.07.09)
yediği sürece sorun yok, gerektiği kadar yiyecektir.. yine de içiniz rahat etmiyorsa bir veterinere danışın, gelişiminin cinsine ve yaşına göre normal olup olmadığını öğrenin..
0
sharpenter
(02.07.09)
ısırması gayet normal şu an. 5-6 ayı gecince bırakacaktır o huyunu. mama konusunda ise, kendine yetecek kadar yer o merak etmeyin. ama illa da kilo alsın diyorsanız kedi sütü yapıp verebilirsiniz, taurin denen bir madde var içinde bol miktarda ve kilo aldırır. ama ağzınızdan bir şey çıkarıp vermeyin bence.
0
likeinme
(02.07.09)
kedi sütü derken pet shoplarda satılan anne sütü tozları var, onu kastediyorsunuz sanırım.. alma planım vardı bu ara, zaten ara sıra patisinin iç tarafını veya ben yatarken gelip dudagımı emmeye calısıyor.. acıktıgında bunu yapıyor kos git mama ye dedigimde gidip yemeye baslıyor.. sut de vereyim icim rahat etsin, belki biraz toparlar benim gozumde..
0
🌸frtslck
(02.07.09)
1 kedilere kesinlikle süt vermiyoruz
2 kedilere kesinlikle sosis salam vermiyoruz, çiğ hiç vermiyoruz bağırsaklarda parait yapıyor ve hayvanların baharatlı şeyler yemesi onları öldürüyor.
3 yoğurt süper..
benim kedilere kilo aldırma tekniğim açken mamayı dayamak (veya işte ton balığı veriyorum yağlı suyuyla) sonra daha çok sevdiği bir şey veriyorum toksa bile sızana kadar yiyor ödül maması kırmızı et falan
ve kediniz o durumu atlatmayabilir, annemlerde bi kedimiz var dokunsan parçalıyor vahşi bebeğim...
sana zarar vermiycem konseptli yavaş yavaş yaklaşmayı deneyin yatarken falan sadece başını okşayın sizden korktuğu için kaçıyor muhtemelen.

el hususuna gelince, kedilere dair kural no 1: kediniz için bi el hareketi seçin sadece o zaman oynatın diğerlerinde tutup patileri falan yapma hayır falan diyin... yoksa hep elinize atlar hep saldırır...
çorap geçirip falan oynatın elinize direkt elle ayakla bacakla oynamasın alışırsa asla bırakmaz.
1 yaşından sonra uslanıyorlar... ben süper haylaz kedimi üzerimde uyumaya bayılmasıyla valla dururdum. kudurunca yakalayıp göğsüme yatırıyordum, elleri de üstüne koyuyordum işte bi on dakika tutuyorsun öyle, sonra sızıyor zaten.
0
ilse
(02.07.09)
salam sosisi yagsız sekilde ısıtıp da yediriyorum zaten, cig olarak vermiyorum pek..

bu ısırıp saldırma olayı icin bir cozum olmalı ama simdiki gibi giderse buyudugu zaman cok zorluk cıkarır.. gerci dedigim gibi benim lafımı dinliyor genelde ama belli olmuyor huyu suyu, tam sevdirirken aniden ısırıp deliriyor.. yapma etme dedigimde anlıyor duraksıyor ama 30 saniye bile gecmeden tekrar baslıyor.. umarım kalıcı olmaz bu, 4 ayı doldurmadan boyleyse 1 yasına geldi mi oldurur bu beni..

cunku tırnakları bıcak gibi oldu artık, oynarken parmagımda ciddi kesikler bırakabiliyor.. dun yardı mesela parmagımı, sol el yuzuk parmagımda 2 cm uzunlugunda kesik oldu.. ısırma bir nebze katlanılıyor da ısırırken ellerle de saldırması kotu yapıyor..
0
🌸frtslck
(02.07.09)
oynarken diş / tırnak kullanması içgüdüsel bir şey ama asgariye indirebilirsiniz.. ben oynarken tırnak ya da diş kullandığında ilgilenmeyi kesiyordum.. öylece alıştı tırnak çıkarmadan oynamaya, bugüne kadar da bir kişi haricinde ben dahil kimseyi tırmalamadı (o da kulağını ısırmıştı)..

çok rahatsız ediyorsa tırnaklarını kesebilirsiniz ama fazla hareketliyse zor olabilir.. iyice oynayıp mayışmasını sağlamak ya da uykuluyken kesmek kısmi çözüm olabilir, patileri birer birer elden geçirirsiniz en azından.. ama dipten kesmemek lazım, onun için evcil hayvan sitelerini araştırırsanız kafanızda net bir fikir oluşacaktır.. ya da cesaret edemezseniz veterinere kestirin..
0
sharpenter
(02.07.09)
kilosu konusunda endişeleriniz varsa veterinere danışın derim. genel olarak bol bol yiyorsa sağlıklıdır ve sorunu yoktur diye düşünülür aslında.

küçük kediler ilk aylarda oynarken tırnakları ile çizebiliyorlar, tırnaklarını çekmeyi ve sizi incitmemeyi zamanla öğreniyorlar. tırnaklarını kesin bence.

sevdirme ve ısırma gibi konular kediden kediye değişiyor. kimisi kucaktan inmez ve kendini sevdirirken, kimisi istemiyor. zamanla alışabilir ama.

ısırma konusuna gelince inşallah düzelir. istemediğinizi belirtin, kızın ona. benim küçük kedim 1 yaşında hal bırakmadı ısırmayı. (bırakmıcak sanırım. ühüüü.)
0
mea maxima culpa
(02.07.09)
(15)

tek başına eve çıkmak

denizin kulleri
şimdii efenim, istanbul'da okuyorum, 2. yılım olacak bu yıl ve sene ortasında yüksek ihtimalle eve çıkacağım.sizce ev arkadaşı ile mi çıkmak daha iyidir, tek başına yaşamak mı?şartları açıklayalım:ailem maddi yönünü karşılamaya hazır, o konuda problem yok. biraz yüklü olacak madden ama tasarruf edec
şimdii efenim,
istanbul'da okuyorum, 2. yılım olacak bu yıl ve sene ortasında yüksek ihtimalle eve çıkacağım.
sizce ev arkadaşı ile mi çıkmak daha iyidir, tek başına yaşamak mı?
şartları açıklayalım:

ailem maddi yönünü karşılamaya hazır, o konuda problem yok. biraz yüklü olacak madden ama tasarruf edeceğiz artık.
ev arkadaşı aramadım hiç, arasam bulurum.
hobim ıvırım zıvırım bolca mevcut dil kursudur haftasonları yelken melken yapayım diyorum. hani eve tıkılıp kalmam.
istanbul'da gidip gelecek arkadaşlarım mevcut. gelenim gidenim olur. içkici alayı bi de. ehe. =)

abim iş sebebiyle sık sık gelir istanbul'a. ben de çok severim kendisini ama ev arkadaşım olursa gelince kalamaz heralde sık sık.
yine aynen annem-babam da bana düşkündür ev olursa gelir giderler. anne babadan rahatsız olan bi tip değilim sevinirim bile gelmelerine. yine ev arkadaşına problem olabilir. (ev arkadaşım olursa kalmazlar bende.)

amcamlar burda (yaşıt kuzenim var), ayrıca pek sevdiğim bi kuzenimin bi de liseden erkek arkadaşlarımın evi var. hani sıkılınca ben geldim ulen der çeker giderim.
şöyle bakınca sanki tek başına gayet de güzel yaşarım gibi geliyor. bi yakın arkadaşım kendi başına kalıyo bi aydır eviden internet vs gibin eğlence olmadığı halde ohh mis gibi lan böyle dedi. =)

tek korkum ya çok sıkılırsam? kedili kadınlar gibi olursam? duvarlarla konşursam?(kedili ablaları tenzih ederim.ehe. =))

şaka bi yana şu anda kaldığım yurtta herkesin valiz boyutundan hallice de olsa bi odası var. arada muhabbbet etmek dışında pek bi bağlantı olmuyor. böyle yaşadıysam evde de yaşarım heralde diyorum ama bi de yalnızları dinlemek lazım. =)

ha bi de: akşam yemeğinde, pazar kahvaltısında filan içiniz buruluyo mu? bunu merak ediyorum en çok.
0
denizin kulleri
(02.07.09)
eve çık yanına kesinlikle sorun çıkarmayacağından emin olduğun birisini al. çıkmadan önce al karşına konuş bak ben böyle böyleyim abim gelir annem gelir bıdıbıdı etmek yok de anlaşırsan çık. nolursa olsun evde ses olmazsa sıkılırsın emin ol =)
0
argent dawn
(02.07.09)
kımseyı alma evıne:) yalnız yasamak hayattakı en buyuk lukslerden bırı bence. bunca secenek de saymıssın bence sıkılmazsın. en yakın arkadasınla bıle eve cıksan bır sure sonra pek cok sey gozune batmaya baslayabılır. bence ımkanın da varsa kesınlıkle tek basına ol. cok depresıf bırı degılsen, ılle de etrafımda ınsanlar olsun fılan dıyen bırı degılsen tek basına keyfıne bakarsın, rahat rahat evıne de arkadaslarını cagırırsın ıstedıgınde.
0
think martini
(02.07.09)
çok gelenim gidenim olur diyorsan (ve bunlar sana yetecekse) neyse de bence ev arkadaşı çok çok gerekli bir şey. benim de imkanım olmasına rağmen kimin girip kimin çıktığı belirsiz bir evde kalıyorum. ama yapıyla alakalı, mesela yurtta kendi odamda takılırken sıkılmıştım ben (ortak salon vsye rağmen) tek başıma eve çıksa idim sıkıntıdan patlardım heralde
0
surtunme kuvveti
(02.07.09)
böyle bir fırsat bulmuşken kaçırma derim. dünyada yalnız yaşamak kadar güzel birşey yok. insan bazen ailesiyle yaşarken bile aynı evde zorlanıyor, bir başkasıyla yaşarken bir çok şey size batmaya başlayacak ister istemez sorunlar çıkacaktır.

kesinlike yalnız çıkın eve. zaten öğrenci evi gelen giden çok olur yalnızlık çekmezsiniz.
0
johan sebastian
(02.07.09)
Yalnızlık allaha mahsustur.
0
the bourgeois
(02.07.09)
Çok iyi anlaşabileceğin bir arkadaşınla çık. Üniversite hayatını iyi bir arkadaşla birlikte yaşamak kadar zevkli birşey yoktur.
0
türk kelekom
(02.07.09)
tek başına çık, eve çıktığın insan dünyanın en sorumluluk sahibi insanı, en düzenli tertipli insanı bile olsa, en eğlenceli insanı bile olsa, evlilik aşkı öldürüyor misali ev arkadaşlığı da dostluğu bir süre sonra öldürür. demedi demeyin 7 senelik tecrübe konuşuyor.

imkanın varken tek başına çık, hem gelenin gidenin de çokmuş, mis gibi yaşarsın. evin içini bok da götürse dersin ki ulan ben kirlettim ben temizliyorum, ama öbür türlü, ev arkadaşının her yaptığı batmaya başlayacak bir süre sonra demedi deme...
0
benim de soyleyeceklerim var
(02.07.09)
7 sene yurt hayati , 3 sene ev arkadaşlariyla geçen zaman ve 2 sene bekar yaşamış biri olarak tek başına çık derim.

Tek başına yaşıyor olman sosyal hayatını etkilemez ama ev içerisinde başkasi oldugu zaman fedakarlik yapmak zorunda olacaksin. O da öyle. İlk başlarda lafını bile yapmayacağın(ız) şeyler gözüne(üze) batar olacak. Tek olursan bunlar olmaz. Istedigin zaman eve arkadaşlarını veya aileni davet edersin. Kısacasi kaliteli yaşarsin.

Tek yaşamanin bana gore en kötü (ve tek) yani yemek. Şahsen yemek yapmaya bayılan biriyim. Yiyenlerde çok beğenirler yemeklerimi... Ama tek olunca geçmiyor bazen boğazından insanin. Onun çözümü de basit aslinda.. Birilerini çağırırsın yemeğe olur biter ))
Tek çık sen evine...
0
kakoy
(02.07.09)
madem tek başına masrafları karşılamak sorun olmayacak, ev arkadaşı işine hiç bulaşma.. yalnız yaşamak kesinlikle daha rahat..
0
sharpenter
(02.07.09)
4 senedir tek başımayım. eve çok gelenim gidenim olmaz, nadirdir yani. annemlerle aynı şehirdeyim bir de üstelik, onlar da gelmez pek, ben giderim olursa. diyeceğim odur ki, çok iyi düşünün tek başına yaşamadan önce. ilk zamanlar şahane gibi geliyor, sonradan saçmalıyorsunuz. benim canım inanılmaz sıkılıyor mesela, ama bir yandan da evime ve yalnızlığa bağımlı hale geldim. resmen psikolojik bagımlılık yani. bi yere gitsem hemen eve dönmek istiyorum -annemlerin evi dahil-, hiç bir yerde kalamıyorum rahat edemiyorum. yani dışardan göründüğü kadar hoş değil bence yalnız kalmak. eğer gercekten sevdiğin güvendiğin birileri varsa beraber kalın, en güzeli. ben en baştan yapmadığıma pişmanım, ama bu saatten sonra da kimseyi istemiyorum. iki ucu boklu değnek durumu yani. bir gün olur da evlenirsem, ayrı evim olur falan gibi garip fikirler var aklımda düşün yani. kısacası yalnızlık insanı ele geçiren bir şey.
0
likeinme
(02.07.09)
tek başına çıkarsan yalnızlıktan sıkıldığın zaman arkadaşlarını eşi dostu eve çağırabilirsin.
biriyle eve çıkarsan ondan sıkıldığında zaman onu evden atmak zor oluyor.
tek başına çık gayet mutlu olursun. banyoda kıl kaldı, bulaşığı yıkamamış itin oğlu, bu ne gürültü bu saatte zikik, lan erkenden yatılırmı, faturayı ödemedinmi abi yuh vsvs gibi konularla muhatap olmazsın. evini mümkün olduğunca merkezi bir yerden tutki evde bir insan evladı olsun istediğinde gidip gelmeleri kolay olsun. iyi yemek yap. bilmiyorsan öğren. bu eve gelen insan evladı kişileri iyi yemek yapılan evleri çok severler :)
0
cinematography
(02.07.09)
uzun süredir yalnız yaşayan kedili (!) bir kadın cevap yazıyor.

arkadaşların çoğunluğuna katılıyorum. imkanın varsa yalnız yaşa. güzel bir hayat tecrübesidir. insanın kendisini tanıması için çok iyi bir fırsat. ancak çok uzatma bunu. birkaç sene sonra bayıyor.

anahtar kaybetme, hasta olma, yoğun çalışma dönemlerinde zorluklar oluyor. yedek bir anahtarını ya komşuya ya da yakın oturan bir arkadaşına ver. ilk başlarda evi güzel temizler, toparlarsın, 3 öğün yemek yaparsın. sonra @nemtersis'in dediği üzere ev çöp ev olma yoluna girer usul usul. yine de bunlar hep hayat tecrübesidir. insanın kendisini tanıması için yaşanmalı diyorum.

ek öneri: kedi al. süfer oluyor.
0
mea maxima culpa
(02.07.09)
kesinlikle tek başına çıkmalısın. nedenleri zaten üstte sayılmış, tekrar yazmıcam. ama illa birini alcam diyosan yakın arkadaş alma. en fazla 3-4 sene sonra biter arkadaşlığınız, bitmese bile aranızda birşeyler eksilir. aynı evi paylaşmak sadece yiyip içip eğlenmekten ibaret değil, bir sürü sorumluluğu var ve hem kendimde hem de çevremdeki herkeste gördüğüm yegane gerçek şu ki insanların çeşitli huyları birbirine batıyor. bu yüzden birini alacaksan bi tanıdık referansıyla gelen yakın olmadığın bi kişi olsun. yürümediğinde koptuğunuza üzülmezsin.
0
wounded walker
(02.07.09)
tek başına çık, sessizlikten sıkılırsan yemekteyiz'i aç. o kadar çok konuşuyorlar ki asla yalnızlık çekmezsin.
0
marido
(02.07.09)
tek başına eve çıkmanın kazandırdığı erdemlerden bahsedilmiş ama arkadaşlarınla eve çıktığında başka bir insana tahammül etme, anlayış gösterebilme ortak fikirlerde buluşabilmeyi öğretir insana. ben tek çocuğum yeni öğrendim sayılır bunları.
0
surtunme kuvveti
(04.07.09)
(5)

En lezzetli konserve

henry gale
en lezzetlisi hangi markadır efenim? tecrübeli arkadaşlar paylaşırsa seviniriz.
en lezzetlisi hangi markadır efenim? tecrübeli arkadaşlar paylaşırsa seviniriz.
0
henry gale
(30.06.09)
neyin konservesi?
0
sourlemonade
(01.07.09)
şu yemek konserveleri. işte pilaki,yaprak sarma, türlü vs.
0
🌸henry gale
(01.07.09)
yurt, hatta bi keresinde mide fesatı geçirmiştim. o derece severim yani..
bu arada askerde kiler basıp arakladığımız kumanyalar vardı.. markasını hatırlamıyorum ama şunu söyleyebilirim. allah dağdaki askerlerimize yardım etsin.. derim ben..
0
te cetveli
(01.07.09)
bim'de satilan yaprak sarmasi gayet basarili. dost yogurt ile guzel gidiyor.
0
sourlemonade
(01.07.09)
yurt markasının barbunya pilakisini tek geçerim. diğer pilaki çeşitleri de güzel.

ayrıca taş kebabı,rosto gibi güzel ürünleri de var. izmir köftesi güzel değil. ona almayın :))
0
mea maxima culpa
(01.07.09)
(3)

beğenilen entry

imparatorolmayikolaymisandin
bir tane entrym vardı önceki haftalarda haftanın en beğenilen 15. entrysi oldu.ama `ben` butonunda en beğenilen entrylerde yok noldu o entrye ?
bir tane entrym vardı önceki haftalarda haftanın en beğenilen 15. entrysi oldu.
ama ben butonunda en beğenilen entrylerde yok noldu o entrye ?
0
imparatorolmayikolaymisandin
(28.06.09)
diğer entryleriniz daha çok oy alınca o entry alt sıralara düştü ve listeden çıktı. olan budur.
0
mea maxima culpa
(28.06.09)
çünkü kişisel listenizdeki sıralama beğenilme oranına göre. 10 tane çok kötü ve oeh almamış entry'niz varsa, milyonlarca şükella ve bir oeh almış entry'niz listeye giremez.
0
surtunme kuvveti
(28.06.09)
o listeden çıkması için 1 tane çok kötü alması yetiyor entry'nin..
0
dambil
(28.06.09)
(7)

sokaktan yeni alınmış yavru kedi

nickim onbes harf
az önce eve gelirken yol kenarında miyavlayan el kadar kediyi görünce dayanamadım eve aldım. pirelidir diye şampuanla bir güzel yıkadım, kurularken pire ölüleri havlunun üzerinde kaldı. neyse kuruttuktan sonra biraz tavuk döner yedi, süt içti. şimdi yanımda mışıl mışıl uyuyor.şimdi,hala pire var mıd
az önce eve gelirken yol kenarında miyavlayan el kadar kediyi görünce dayanamadım eve aldım. pirelidir diye şampuanla bir güzel yıkadım, kurularken pire ölüleri havlunun üzerinde kaldı. neyse kuruttuktan sonra biraz tavuk döner yedi, süt içti. şimdi yanımda mışıl mışıl uyuyor.

şimdi,

hala pire var mıdır bu kedide ? bundan sonra neler yapmam gerekir ?(daha önce hiç kedi besleme girişiminde bulunmadım). neyle beslenir ? bir de çok halsiz. evdeki muhabbet kuşu bile efelendi buna. bu hiç hareketsiz izledi. uyanınca hareketlenir mi ?

teşekkürler.
0
nickim onbes harf
(26.06.09)
ne kadar yavru bilemiyorum da ilk hatayı yıkayarak yapmışsınız sanki. sıcak bir ortamda bulunmasına dikkat edin, sütü su ile karıştırıp verin. tavuk yaz döneminde egzamaya sebep olur bir çok hayvanda tavuksuz mama alın ya da et verin...
pire olma ihtimali yüksek gidin ense damlası alın damlatın, bir gün boyunca dokunmayın hayvana. ne kadar pire varsa ölür iki ay gelmez...
0
redlinetheturk
(26.06.09)
oy anam oy. bi kere kediler yıkanmaz. derilerinin üzerindeki tabaka bozulur yıkanınca. kediler yalanarak temizlenirler. yıkanmalarına gerek yoktur. hele annesi olmayan minik kedi hiç yıkanmaz. o yavrunun çok sıcak tutulması lazım.

ikincisi pireler yıkanınca geçmez. acil veterinere götürün. pire için ilaç versin. 1 günde gider o pireler.

yemek olarak da süt vermeyin. onun midesi sütü kaldırmaz. sütü sulandırarak verebilirsiniz. eğer dişi kesiyorsa, yiyebiliyorsa kedi maması verin. başka bişi vermeyin. ağır gelmesin. zira yıkandığı için çok sarsılmış ve zayıf düşmüştür.
0
mea maxima culpa
(26.06.09)
ölür o kedi. dışarda olsa yaşardı.
0
yoktan adam
(26.06.09)
pire için ilaç gerekli ölmemiştir onlar yumurtalardan geri çıkabilirler birkaç güne kadar, muhtemelen iç paraziti de vardır, siropar şurup birebir ancak kedinin ağırlığına göre bir veteriner hangi oranda verebileceğinizi söylemeli, pek çok veteriner sokak hayvanlarını ücretsiz muayene ediyor, gözünde akıntı var mı? hapşurup tıksırma sorunu var mı? bi de yavru kediler için olan mamaları ılık suyla ıslatıp verebilirsiniz, sütten daha besleyici, çok zayıfsa kaliteli bi mama verin biraz kendini toparlayana kadar
0
lizard queen
(26.06.09)
kediye inek sütü vermeyin hem sindiremez hem de besin ihtiyacını sütle karşılayamaz, onun yerine petshoplarda satılan yavru kediler için süttozu var ondan verin. katı mama yiyebilecek kadar büyük olduğuna göre yavru kediler için hazırlanmış konserve mamalardan da alabilirsiniz. biraz toparlayana kadar bu şekilde beslenmesi daha iyi. halsizse hasta olabilir, bir veterinere gösterin, pire için ne yapmanız gerektiğini de o anlatsın. kulaktan dolma bilgilerle yavru kediyi ilaçlarsanız ona zarar verebilirsiniz. pireler sizin üzerinizde yaşayamaz endişe etmeyin. ayrıca pireler yumurtalarını kedinin yattıkları yere bırakır. kedinin altındaki örtüde siyah siyah döküntüler birikecektir bunlar pire kakası ve yumurtalarıdır (yumurtadan çıkan minik pireler önce bu kakalarla beslenir), sık sık örtüyü temizleyin. yavru kedi fazla mıncıklanmaya gelmez aklınızda bulunsun. umarım yaşar minik pıtırcığınız.
0
deoksiribonukleotit
(26.06.09)
merak ettim kedi nasıl oldu?
0
mea maxima culpa
(26.06.09)
bi başına diye aldıysanız pek doğru yapmadınız. anneleri hep başlarında beklemez. belki annesi vardı...
büyük ihtimal anne sütüne ihtiyacı var. inek sütü vermeyin, sindiremez. petshoptan kediler için süttozu ve biberon almalısınız. ne kadar küçük olduğuna göre değişir bakımı tabi. biberonla besledikten sonra karnını ve kasığını ılık ve ıslak bi mendille ovalarsanız daha rahat tuvaletini filan yapar. pire sorun olmaz, merak etmeyin. bi daha yıkamayın.
0
cereal killer
(26.06.09)
(12)

"Edit: İmla" ibaresinin mantığı nedir?

msb
Sozlukte sıkça karsilastigim bir sey, bunu yapan insanlar "Edit ettim ama yazinin dusunce iceriginde hicbir degisiklik yapmadim" mi demek istiyorlar? Yoksa yazilmasi gerekli olan bir sey mi?Ama kotu duruyor be :)
Sozlukte sıkça karsilastigim bir sey, bunu yapan insanlar "Edit ettim ama yazinin dusunce iceriginde hicbir degisiklik yapmadim" mi demek istiyorlar? Yoksa yazilmasi gerekli olan bir sey mi?

Ama kotu duruyor be :)
0
msb
(25.06.09)
evet, "imla nedeni ile edit ettim baska bir sey degil" manasi tasiyor. genelde zayıf yazarlar tarafından kullanılan birşey, çoğu yazar/okur sinir oluyor buna.

o zımbırtıyı eklemene gerek yok.

ayrıca: (bkz: #15857129)
0
kuja
(25.06.09)
dünyanın en müthiş yazısını da yazsam tek bir hareketle bok edebiliyorum demek bence.
0
ravioli
(25.06.09)
"ayarı yiyince değiştirmedim bak ha, editlendiğini görüp de 'ayar almış da değiştirmiş' demeyin, imlayı düzelttim sadece" demek istiyorlar. bazı forumlarda da "değiştirme nedeni" diye bir şey var, oradan alışkanlık olabilir.
0
kibritsuyu
(26.06.09)
ustunde neden bu kadar fazla duruluyo anlamiyorum. su ana kadar sadece bi kere espri amacli bi sekilde kullanayim dedim arka arkaya 4 mesaj geldi. "noruyon aga sen?" diye...
ulan isteyen koyar isteyen koymaz. ve bu konu hakkinda 6 sayfa var. ve burada bildigin hakaretler girla gidiyo koyanlara. dedigim gibi gereksiz ve anlamsiz bisi bence de ama bu kadar da abartmamak lazim.
(bkz: edit imla)
0
ne nicki be
(26.06.09)
Bu kadar uzerine gidildiginin farkinda degildim, ve fakat buna ragmen diger insanlardan bagimsiz olarak bir rahatsizlik yaratti uzerimde, bu yuzden merak edip sordum :)

Ayrica "ulan isteyen koyar isteyen koymaz" mantigiyla yurumuyor isler sanirim :)
0
🌸msb
(26.06.09)
bu sözlükte, hatta hayatta en çok iğrenip nefret ettiğim şeydir.

resmen midem bulanıyor. kullanmayın yahu.

moderatörler bile kaç kere yazdı. ama bazı şeyler parayla olmadığı için vazgeçmiyor bazı tipitipler.
0
mea maxima culpa
(26.06.09)
lutfen, allah askina bana eksi oy verin demenin kisa hali iste. uc satirlik yazida da artik imla hatasi yapma yani. gondermeden once heyecanla basiyorlar o butona, sonra edit imla falan filan.
0
osuruklu
(26.06.09)
genelde içerikle değil de şekille farklılık yaratan insanlar tepki görüyor sözlükte. örnek olarak zamanında entryler'inin sonuna "n." yazan ningauble'yi vs. verebiliriz..
0
eleventh american esme has met
(26.06.09)
Entry'nin içeriğini değiştirip nasılsa kimse göremiyor diye sanki sadece imla hatası düzeltmiş gibi sonuna "edit: imla" ekleyenler de cabası.
0
crown
(26.06.09)
gereksiz bir faaliyet aslinda yani. bir de "dır" eki var bunun gibi, aslında bundan daha da beter o, asıl ona feci ayar oluyorum ben.
0
alpinsamuray
(26.06.09)
bence onlar tarikat. moderasyon bile hoş karşılamadığını belirtti ama vaz geçmiyorlar. demek ki sembolik bişey, gizli anlamları var, çok değer verdikleri bi ibare olmasa bu kadar ısrar etmezlerdi diyorum.
0
cereal killer
(26.06.09)
millet niye bu kadar çok kıl oluyor ben de orasını anlamıyorum. yazan yazsın yazmayan yazmasın işte nolcak.
0
386 dx
(26.06.09)
(8)

gece-gunduz lens? ama hangi lens?

alpinsamuray
gece- gunduz gozden cikarmadan, hatta mumkunse 1 hafta gozumden cikarmadan kullanabilecegim bir lens ariyorum. daha once air optix kullandim ama onda 2. gun goruntu bulanmaya basliyor, gozyasi damlasi bile kar etmiyor. sanirim benim gozler fazla hassas.sozlukte `focus night and day` hakkinda iyi yor
gece- gunduz gozden cikarmadan, hatta mumkunse 1 hafta gozumden cikarmadan kullanabilecegim bir lens ariyorum. daha once air optix kullandim ama onda 2. gun goruntu bulanmaya basliyor, gozyasi damlasi bile kar etmiyor. sanirim benim gozler fazla hassas.

sozlukte focus night and day hakkinda iyi yorumlar gordum ama emin de olamiyorum, neticede epey pahali bunlar, gene parayi bosuna bayilmayalim.

yani bu tip kullanip da memnun oldugunuz markalar var mi, focus gercekten soylendigi kadar basarili mi? maruzatim budur, arz ederim.
0
alpinsamuray
(23.06.09)
Ben kullandım focus’u. Ama 4-5 sene kadar önce. Bir aylık kullan atlar vardı o zaman. Ben sorun yaşamadım hiç. Üstelik okulum yüzünden uzun uykusuz geceler geçirdiğim halde. Sadece bir ayı geçirmemeye çalışın. Zaten öyle durumlarda hafif bir batma ile kendisi hatırlatıyor.
Sonra lazerle kurtuldum ben gözlük, lens işlerinden. Ama lens kullandığım zamanlar hep focus kullandım. Tavsiye ederim.
0
pul
(23.06.09)
Merhaba,
Piyasadaki en iyi lensler "Johnson&Johnson"a aittir. Acuvue Advance ya da Acuvue Oasys'i deneyebilirsiniz. Ben her ikisini de kullandım ve Advance bana daha iyi geldi.
Kolay gelsin.
0
nuage
(23.06.09)
1995 senesinden beri lens kullanan biriyim. Tecrübeme dayanarak söylüyorum: günlük lens kullan. amman diyim tembelik etme. sabah tak, akşam çıkar. korneana çok büyük zarar verirsin öbür türlü.
0
gayrisabit fikir
(23.06.09)
Acuvue Oasys tavsiye ederim; ama yine de imkan varsa her gece çıkartın gözünüze yazık.
0
mavi karanlik
(23.06.09)
imkan oldugunda cikariyorum zaten ama cikarip takamayacagim, bir kac gun idare etmem gereken durumlar oluyor onun icin ariyorum
0
🌸alpinsamuray
(23.06.09)
ben uzun zaman bausch&lomb kullandım. 1 aylık. gece gündüz takılabilen. uyurken ve yıkanırken çıkarmazdım. denize de yüzücü gözlüğü ile girebiliyorsunuz.

senede 1-2 mikrop kapma filan dışında hiçbir sorun yaşamadım. o da olacak o kadar diyorum. devamlı toplu taşım araçlarını kullanınca.
0
mea maxima culpa
(23.06.09)
4 yıldır focus night&day kullanıyorum.
Sadece 1 tane sorun yaşadım-yaşıyorum; eğer 1 gecelik bile çıkartırsam ertesi gün sertleşip gözü bok ediyor.
Bunun dışında -sürekli- kullanımda hiçbir sorunum yok; şu anda gözümdeki yaklaşık 1 aydır gözümde, bugün temizledim mis gibi oldu mesela.
(bkz: #10564250)
0
lex
(23.06.09)
evet. bilip bilmeden akıl veriliyor lensler hakkında. yok çıkar gözünden filan diye. devamlı lensleri durmadan çıkarıp takmak doğru değil. gözün alıştığı bir düzen var. onu habire bozmamak lazım.
0
mea maxima culpa
(23.06.09)
(7)

orta çağ konseptli restoran için müzik tavsiyesi

babycut
hangi sanatçılar ve albümler uygun olur böyle bir yer için?
hangi sanatçılar ve albümler uygun olur böyle bir yer için?
0
babycut
(23.06.09)
arada bir espri mahiyetinde mehter marşı iyi gider.ortaçağ illa da batı değil sonuçta.
0
ground
(23.06.09)
alpinsamuray
(23.06.09)
bolca film müziği mecburen; merlin, Arthur/excalibur filmleri, gladiator, stardust vs vs. Enya'nın bazı şarkıları, Dead can Dance'in bazı şarkıları, üç beş Suzanna Reeves, Riverdance, the old embrace silentium gibi gudik grupların bazı şarkıları. Toptan indirip dinleyip uygun playlist yapmak lazım.

Forest Greene, flüt sonatlarının büyük bölümü ilk aklıma gelenler bunlar dışında.
0
rygard
(23.06.09)
lorena mckennitler, iskoc muzikleri. braveheart yuzunden mi bilmiyorum, gayda duydugum an ortacag'a donuyorum.
0
okuryazar
(23.06.09)
0
gayrisabit fikir
(23.06.09)
blind guardian'în soft sarkıları olabilir..
0
eleventh american esme has met
(23.06.09)
direkt ortaçağ müzikleri var. hatta yurtdışındaki büyük marketlerde ortaçağ müziği için özel bölümler bile vardır.

trubadour, minnesanger adı altında bulabilirsiniz. zamanının halk ozanlarına verilen isimleridir bunlar. tek sesli gayet eğlenceli, dans bile edilebilecek güzel müziklerdir.

bunun dışında yine ortaçağ döneminden birçok dini müzik vardır. gregoryen şarkıları gibi. arada bunlar da kullanılabilir.
0
mea maxima culpa
(23.06.09)
(8)

1 çamaşır nasıl yıkanır?

leon
sevgili bayanlar ve yalnız yaşayan beylerbody gibi askılı bişey var ama acayip parfüm ve çok az miktarda da ter kokuyor. bunu elimde yıkamam gerek.nasıl yıkayayım, soğuk su mu sıcak su mu? hangi tür deterjan vb.?
sevgili bayanlar ve yalnız yaşayan beyler

body gibi askılı bişey var ama acayip parfüm ve çok az miktarda da ter kokuyor. bunu elimde yıkamam gerek.

nasıl yıkayayım, soğuk su mu sıcak su mu? hangi tür deterjan vb.?
0
leon
(18.06.09)
ılık suda el sabunuyla yıkasan kafi. çok pis değilse tabii
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
bir kere giyilmiş, hiç pis değil de kokular gitsin istiyorum.
0
🌸leon
(18.06.09)
o zaman ılık su ve el sabunu. sıcak suda yıkarsan giysi yamulabilir. soğukta yıkarsan kokular gitmez. el sabunu da en iyi deterjandır. ellerine zarar vermez, kumaşa da zarar vermez.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
ben bu tür şeyleri ılık su ile ve şampuanla yıkıyorum.
0
pijamaliantigone
(18.06.09)
sampuan ve ılık su en iyisi
0
voodoo 007
(18.06.09)
perwoll gibi hassas çamaşırlar için olan deterjanlarla yıkayın. 20-30 dakika deterjanlı suda kalması yeterli. sonra da yumuşatıcı kullanın ki güzel koksun.

el sabunuyla, hem de hassas çamaşır yıkanmaz. şampuan da olmaz.
0
mea maxima culpa
(19.06.09)
ılık suda el sabunuyla yıka, sonra yumuşatıcılı suda beklet, soğuk suyla durula, mis miss olacak.
0
aithra
(19.06.09)
Aslında sadece kokusu gitsin istiyorsanız havalandırmanız yeterlidir. Böyle ceyeranlı bi yere koyarsanız daha kolay geçer kokusu...
0
selimse
(19.06.09)
(11)

adonis kası gerçekten var mı?

roadrunner_merlin
dün spora gittiğimde oradaki spor hocasına da sordum, adam ilk defa duyduğunu söyledi. yerini gösterincede orada adonis değil 'oblik' olduğunu ve sanıldığı gibi de öyle vucudu çepe çevre kavramadığınıu söyledi. yani soru şu; gerçekten adonis kası var mıdır? yoksa bu matrix'te bir yanılsama mıdır?
dün spora gittiğimde oradaki spor hocasına da sordum, adam ilk defa duyduğunu söyledi. yerini gösterincede orada adonis değil 'oblik' olduğunu ve sanıldığı gibi de öyle vucudu çepe çevre kavramadığınıu söyledi. yani soru şu; gerçekten adonis kası var mıdır? yoksa bu matrix'te bir yanılsama mıdır?
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
hocanın dediği gibi oblique'e dahil oluyor adonis kası denilen bölge.. adonis kası gerçekten var mı sorusuna da adonis'e inanmıyorum ama orada kas var diye cevap vereceğim..
0
rednoff
(18.06.09)
önemli olan adı değil ki, sonuçta orada kas kendini gösteriyor, adı adonis kası veya oblik ne farkeder.
0
ocanal
(18.06.09)
fakespeareinlove.blogspot.com
burda göstererek açıklamış.
0
aithra
(18.06.09)
adonis diye kas yok. obliklerle alt karın arasındaki çizgi var. adonis kası dedikleri yer bir çıkıntı değil oyuk zaten.
0
arnold schwarzeneger
(18.06.09)
adonis dendiğini ben de sözlükten duydum sadece. bildiğin oblik işte.
0
ency
(18.06.09)
ilginç benim spordaki hocam da bilmiyor adonis kası diye bir kas yok diyordu. bu adonis ismi nerden geliyor o zaman.
0
baldur2
(18.06.09)
adonis yunanlı bir adamın ismi
0
jamesjersey
(18.06.09)
canım kardeşlerim, suser ve okur arkadaşlarım spor hocalarına filan sorup madara olmayın. oyuna gelmeyin, sazan olmayın.

googleda aratınca "adonis kası" sözcüğünün bir tek "sözlük"lerde geçtiğini görürsünüz. :))
0
mea maxima culpa
(18.06.09)
adonis antik yunan'da bir karakter; kısaca kadınların taptığı bir tip diyelim.

söz konusu kas demetinin kasıkta olması ve onun görünürlüğünün birkaç santim aşağısında bir cinsel organın bulunması ve muhtemelen kadınlara çekici gelmesiyle bağlantılı olarak takılmış bir isim olsa gerek, venüs tepesi gibi yani, aynı hikaye.
0
ashh
(18.06.09)
sözlükçülerin arkadan uydurması işte...
0
alkolikfedai
(18.06.09)
spor hocası bilmeyebilir. adonis kası onun literatürdeki ismi değil. sonuçta orda bir kas var. o kası belirginleştirmiş olan erkekler çok beğenildiği için ona halk arasında adonis kası deniyor. adonis mitolojide taş gibiliğiyle bilinen bir karakter olduğu için.
0
cereal killer
(18.06.09)
(10)

spor yapsam diyorum

sanio
21 yasinda sigara icen, gobekli bir gencim. ilerde kolesterol, kalp, seker problemlerinden muzdarip olmamak icin spor yapmaya karar verdim. Kosmayi planliyorum. Fiziksel gorunum acisindan bi sorunum yok yani derdim zayifliyim seksi oliim degil. Simdi haftada kac gun kosmam gerekir? Kosuya nasil basl
21 yasinda sigara icen, gobekli bir gencim. ilerde kolesterol, kalp, seker problemlerinden muzdarip olmamak icin spor yapmaya karar verdim. Kosmayi planliyorum. Fiziksel gorunum acisindan bi sorunum yok yani derdim zayifliyim seksi oliim degil. Simdi haftada kac gun kosmam gerekir? Kosuya nasil baslamam gerekir, yani direk depar atmak olmaz heral. Birde gunde kac dakika kosmak gerekir. Amac kalp sagligi korumak sadece. Yani kosu degilde yurumede olabilir.

Edit: Gunun hangi saatinde sporu yapmak makbuldur. Diyabet hastasiyim. Sekerim dusuyor ama yukselmiyor. Dolayisi ile spordan once beslenme onerisi nedir mesela muz ye sut ic gibin

edit2: sigarayi birakabilirim evet.
0
sanio
(18.06.09)
tempolu koşun. hani vardı ya beden eğitimi derslerindeki sol sağ sol temposu, o süperdir işte. ilk gün kendinizi çok yormayın. mesela atıyorum 300 metre koştunuz sonra nefessiz kaldığınızı hissettiniz. 100 metre yürüyün, sonra tekrar 300 koşmaya çalışın. 2 kere tekrarlamanız yeter ilk gün için. sonra ciğerlerinizle beraber siz de açılırsınız..
0
dambil
(18.06.09)
Selam,
Sigarayı bırakmanız daha iyi olur ama -bu konudan bahsetmeyi pek sevmesem de- söyleyebilirim ki sigara içip spor yapanlar var. Ama hiç önerilmez.

İki hafta normal tempo koşu ardından ara ara sürat koşularının olduğu (mesafe önemli değil yani 30 metre 50 metre olur 80 metre olur farketmez) bir koşu programı uygulayın.

Şeker hastası olduğunuz için genel olarak beslenmenize dikkat etmek zorundasınız bunun yanı sıra spor esnasında şekerinizin düştüğünde sporu bırakıp şekerinizi yükseltecek bir içecek içmek zorundasınız. Size tavsiyem yalnız spor yapmamanız, şekerinizin düştüğünü anlayacak biriyle çalışmanız olur.
0
Karluk
(18.06.09)
-"21 yasinda sigara icen, gobekli bir gencim"
*bi kere sigarayı bırakmak gerek yoksa spor yapmanın pek bi anlamı olmuyor.

-"Kosmayi planliyorum."
*koşmak yerine tempolu yürüyüş daha sağlıklı. (5-6 km/sa)

-"gunde kac dakika kosmak gerekir"
*düzenli spor yapan bi kişi için bile max 2 saat

-"Gunun hangi saatinde sporu yapmak makbuldur."
*serin olan saatlerinde, mesela akşam saat 6'dan sonra gibi
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
@ roadrunner_merlin:
*koşmak yerine tempolu yürüyüş daha sağlıklı. (5-6 km/sa) derken?
Yani saatte 11 km ile koşmak sağlığa zararlı mı? Yoksa bu arkadaşa özel cevap mı?

Edit: kişi adı yazdım
0
ilkdefa
(18.06.09)
İşin aslı şu ki spor yapmak sigara bağmlıları için sigara içme arzunu arttırıyor. Sigaradan daha çok keyif almalarını sağlıyor ama sigarayı arttırdıklarında bunun tüm zararlarının yanısıra bir de performansları düşüyor. Ancak profesyonel sporcu olup sigara içenler var. Ne yazık ki var, lütfen kendiniz için sigarayı bırakın.

Spor esnasındaki "ilkyardım içeceğiniz" doğal balla ya da başka doğal şekerlerle hazırlanmış olursa daha sağlıklı olur. Doğal meyve suları örneğin. Bunların dışında kola gibi kan şekerini çok çabuk yükselten içecekleri devamlı kullanan şeker hastalarının durumlarının kötüleştiğini gözlemledim.

Spor öncesi yedikleriniz kanı yavaş yavaş besleyen glisemik indeksi ve glisemik yükü düşük doğal gıdalar olmalı. Doğal gıdaları tüketmek herkes için önemlidir ama şeker hastaları için özellikle önemli.
0
Karluk
(18.06.09)
@ilkdefa
sigara içen ve spor yapmayan bu arkadaşa özel bi cevaptı.
(bkz: cardio)
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
tempolu yürüşüyüşle başla yaz aylarında kalbini yorarsın onun için kışa doğru hafif tempolu koşmaya başlarsan daha iyi olur
0
gokch3
(18.06.09)
arakadas kalp sagligi diyor. Yani kardiyo lazim. O yuzden kosmasini tavsiye ederim. Hizli yuruyusler uzun surmedigi surece bence kardiyo yapmaz(yapar da kosu kadar degil) veyahut yuruyerek bolbol yokus cikilirsa kosu ile ayni etkiyi yapabilir. Gene kendi bildigime dayanarak:

sigara birakmak zorunlu degil, ama yaptigin spordan verim almak istiyorsan sigarayi azalt/bitir.
normalde ogle vakti(2 3 gibi) en iyi saatlerdir. ama simdi yaz, basina gunes gecmesin. kis gelsin ogleyin kosmaya baslarsin. yazin sabahlari kosmak iyidir (bence).

ilk gunlerde tempoya gerek yok pek, bir hafta bir kilometre kosu verin. sonracigima vucut alisinca abaniverirsiniz intervalmis filan.
0
yirtik foto
(18.06.09)
kardiyo koşusu: minimum 25 dakka. hiç durmadan. tempolu...
0
atmosphere
(18.06.09)
yüzme de yapın bence. hiç spor yapmamış birisi için daha iyi.

normalde spordan önce yemek yemek birçok açıdan zararlı. ama şekerin de düşmemesi lazım tabii. benim de gizli şekerim var. çabuk düşüyor şekerim. spordan önce portakal suyu içiyorum, bir de bazen muz yiyorum. iyi geliyor bunlar. ağırlık yapmıyor mideye. tavsiye ederim.
0
mea maxima culpa
(18.06.09)
(2)

Yüzme

huleyn
`Öss kiloları`nı vermek için yüzmeyi düşünüyorum. Bundan önceki yaz, günde 500-600m yüzerdim fakat şimdi bu işi daha bilinçli yapmak istiyorum. Nasıl bir program uygulamalıyım, hangi ekipmanları seçmeliyim ?
Öss kilolarını vermek için yüzmeyi düşünüyorum. Bundan önceki yaz, günde 500-600m yüzerdim fakat şimdi bu işi daha bilinçli yapmak istiyorum. Nasıl bir program uygulamalıyım, hangi ekipmanları seçmeliyim ?
0
huleyn
(15.06.09)
havuza yazıl kardeş.
ekipman olarak mayo, bone ve havlu yeter :)
0
crowley
(15.06.09)
doktorun bana verdiği programı söyleyeyim.

zayıflamak için haftada 5 gün, kiloyu muhafaza etmek için haftada 3 gün spor yapmak ideal.

500-600 metre yüzme iyi. ortalama 45 dakika filan eder bu sanırım. doktorun tavsiyesi ile size bir de şunu önereyim 2-3 dakika yüzün, sonra 1-2 dakika yüzmeden suyun içinde hareket edin (havuz kenarında durup hareket edin.) bu şekilde hem aynı kalori harcanıyor, hem de kendinizi çok yormadan da nefesinizi açmış oluyorsunuz. ama hareketsiz durmayın.
0
mea maxima culpa
(15.06.09)
(9)

doğum gününde kıyak yapan dükkanlar

rentts1
türkiyede de var mıdır? hani gavur restoranlarında falan o gün doğumgününüzse size pasta gönderirler ya da hesabı almazlar içki ısmarlarlar falan o tarz tatlılıklar yapanlar var mıdır memlekette?
türkiyede de var mıdır? hani gavur restoranlarında falan o gün doğumgününüzse size pasta gönderirler ya da hesabı almazlar içki ısmarlarlar falan o tarz tatlılıklar yapanlar var mıdır memlekette?
0
rentts1
(11.06.09)
turkcell 50 sms hediye ediyor.
0
kibritsuyu
(11.06.09)
kıyaktan geçtim, arkadaşların sana pasta aldığı zaman, pastayı getiren garsona "bıçak kesmiyo ekiekieki" dayatmasından ötürü bi 10-20 lira vermen gerekiyo.
0
hardal
(11.06.09)
Bir arkadaşımızın doğum günü için yer ayırtmıştık. 10-12 kişi falan pasta alkol vs, anlayın işte. Çıkışta da %10 falan eksik almışlardı hesabı. Hesap kabarık olduğundan az bi para değildi %10'u, ekip kalabalık sayılır ne de olsa. Ufak bi kıyak yani, hesap almama vs olmaz da, bu tip şeyler olabiliyor. Daha önceden de arada bir gittiğiniz bir mekansa, olabilir gibime geliyor.
0
Lethe
(11.06.09)
İzmir'de fiesta fal cafe var alsancakta, doğum gününde kimliğine bakıp falı bedavaya bakıyorlar.
0
afush
(11.06.09)
(bkz: yves rocher)

yves rocher kartı aldığınız zaman bazı indirimlerden, kampanyalardan yararlanabildiğiniz gibi doğum gününüzde de size özel ufak bir hediye (kolye, küpe vs gibi hoş bişiler) ile bir defalığına mahsus olmak üzere özel indirimden faydalanabiliyorsunuz (örneğin 1 tane aldığınızda 2. bedava idi geçen sene) bunun dışında benzer hediye ve indirimler yılbaşında filan da oluyor.
0
mea maxima culpa
(11.06.09)
macrodent diye bir medikal firma var. öğrencilere doğum günlerinde bir adet afm den sinema bileti hediye ediyor.bileti istediğiniz zaman istediğiniz filmde kullanabiliyorsunuz
0
keah
(11.06.09)
cinecity firması da doğumgününü olan kişiye bedava sinema bileti veriyordu yanılmıyorsam.
0
srdr
(11.06.09)
body shop. 15 lira yüklüyor kartına. türksel de bedava konuşma veriyor bir günlük.
0
likeinme
(11.06.09)
@hardal

bıçak kesmiyor diyeni bırak 4 5 kişiye incecik dilimler kesip "gerisi bizde kalabilir mi ? " deyip , gelen pastanın üstüne yatan cafeler var.
0
lorxar
(12.06.09)
(5)

Anne kedi ve yavrusunu bırakmak için en ideal yer

joehigashi
öncelikle Lütfen kimse bana kızmasın.. Yaklaşık 2.5 ay önce iş yerimizin kapısına yavrulayan ve erkek kedilerin korkusundan kakasını bile yapmaktan çekinen dişi kedimizi evimize aldık.. En güzel mamalarla besledik.. Yavrularını anneleriyle birlikte bizde büyüttük.. anneciği krallar gibi yaşattık.. a
öncelikle Lütfen kimse bana kızmasın.. Yaklaşık 2.5 ay önce iş yerimizin kapısına yavrulayan ve erkek kedilerin korkusundan kakasını bile yapmaktan çekinen dişi kedimizi evimize aldık.. En güzel mamalarla besledik.. Yavrularını anneleriyle birlikte bizde büyüttük.. anneciği krallar gibi yaşattık.. ama artık malesef iş bizim sınırlarımızı aşmaya başladı.. Yavrular 2.5 aylık olunca felaket ayaklandılar.. Pıtır pıtır her yere koşuyor muzurlar.. e ayaklanınca hayvanları hala kapalı alanda tutamadığımız için beslediğimiz boş odanın camlarını açtık.. Ancak esas sorun burdan sonra başladı.. Zira ev ahalisinin binbir emek sarfederek bahçeye diktiği domatesler biberler, bahçede binbir emekle yetişmiş çiçekler hayvanların oyuncağı olarak heba olmak üzere.. Hadi onu geçtim nihayetinde bu bizim bahçemiz ama yanı başımızdaki evlerin bahçelerinde de bu tarz mahsuller onunca ve evler birbirine çok yakın olunca iş değişiyor. şöyle bi durumda var çevredeki bazı arazilerde insanlar bu mahsullerden ekmek parası kazanıyor... zira bu hayvanlar o bahçeye girerse emin olun bizim güleryüzümüzle karşılanmazlar diğer ev ve arazi sahiplerince.. kedigen, miyavlar, ekşi.. bir sürü yere ilan verdim ama yavrulara herhangibir alıcı da çıkmadı.. Malesef bize de tek bir şey kaldı.. Hala annelerinin gözetiminde olan yavruları annesi ile birlikte bir yere bırakmak.. bu yer neresi olabilir ? İlk etapta annenin ilk yavruladığı iş hanımızı düşündüm ama dışarda araba yoğunluğu baya bir fazla.. Acaba anne gözetiminde yavrular bu tehlikeleri atlatır mı ? Burada araba yoğunluğu gibi negatif bir etken varken yemek verecek lokantalar gibi pozitif bir etkende var.. Yoksa araba tehlikesinin minimum düzeyde olduğu en azından kedilerin yemek yiyeceği bir çöp kenarına mı bırakmalıyım..

edit: ne vicdansız adamsın, 2.5 aylık yavruları nasıl sokağa bırakırsın diyecekler olabilir.. Ama kimse kimsenin durumunu yaşamadan bilemez.. Derseniz bile ben sonuna kadar müsterihim.. Zira o yavruları evimize almasaydık değil 2.5 aylık hallerini görmek muhtemelen 15-20 günlük iken erkek kedilerce boğazlanmış halini görürdük.. nitekim sonradan öğrendim ki bizim anne kedimizin ilk yavruları bu şekilde öldürülmüş..

edit 2: daha önceki duyurularımda kedilerin fotoğrafları mevcut.. Gerçeği anneleri halen pek bırakmak istemiyor ama mantıklı olmak şu sırada en acil ve olması gereken çözüm.. ben de tam bu aralar bir dost arıyordum diyenler olursa da çok ama çok mutlu olurum..
0
joehigashi
(09.06.09)
bence direk en yakındaki hayvan barınağına bırakın.
0
cumingsoon
(09.06.09)
Hayvan barınakları kedi alıyor mu ? Benim bildiğim köpek alıyorlar.. Bu konuda pek bilgi sahibi olmadığım için eksik biliyor da olabilirim.. Eğer bildiğiniz bir yer var ve paylaşırsanız çok mutlu olurum.
0
🌸joehigashi
(09.06.09)
Birincisi hayvan barınaklarının nerdeyse hepsi köpekler için. Kedi almıyorlar. Tek tük çok zor durumda kedileri geçici süreyle aldıkları oluyor.

İkincisi hayvan barınakları hayvanlar için cennet ortamı değil. Hayalleriniz yıkılacak ama iyi durumdaki barınak sayısı az. Ayrıca bir hayvan için barınak ortamında yüzlerce hayvan ile zor durumda yaşamak çok zor.

Sokak yüzü görmemiş kedilerin sokağa alışması çok zor. Yavrulara yuva bulmaya çalışın. Pencereye tel takın dışarı çıkmasınlar.

Yavru kediler 1 yaşına kadar adamı delirtir. Bunu yaşayan bilir. Bende bir adet 1 yaşında olan var. Durmadan içinden bişiler geliyor bunun. Habire beni dürtüklüyor, habire büyük kedimi dürtüklüyor. Hiperaktif. 1 yaşından sonra duruluyorlar.
0
mea maxima culpa
(09.06.09)
Bu durumda en iyi seçenek, direktoman sokağa salmaktansa, çayır çimen ve araba girişinin sınırlı sayıda olduğu alanlar, yani üniversite kampüsleri. elinizde salına salına girmeyin tabii. kedilerden rahatsız olmayan bir kampüs bulup, oraya bırakınız bence. arada gidip mama takviyesi yaparsınız. aklıma gelen en iyi öneri bu oldu.
0
pyro clustic flow
(09.06.09)
@mea maxima culpa

aynen öyle.. İnanılmaz derecede hiperaktifler.. Hayır biraz olsun dışarıda yaşamanın zorluğunu bilseler içim yanmıyacak ama hala dışarısını bile oyun yeri görüyorlar.. Sağolsunlar bahçemiz tarumar oldu sayelerinde..

@pyro clustic flow

bende dediğinizi düşünüyorum ama yiyecek meselesi ne olacak acaba ? 4 taneler bari 2 tanesini verebilsem anneleri bakar büyütür diğer 2'sini ordan burdan bulduğu çöplerle ama sayıları fazla..
0
🌸joehigashi
(09.06.09)
(7)

eğlenceli klipler arıyorum

uncle_sam
böyle izledikçe izleyeceğim gelsin :)
böyle izledikçe izleyeceğim gelsin :)
0
uncle_sam
(06.06.09)
rammstein - keine lust.
0
teritori
(06.06.09)
şimdi neye göre eğlenceli? bence şu çok eğlenceli bir klip;

www.youtube.com

genel olarak eğlenceli;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
deckard
(06.06.09)
ocanal
(06.06.09)
hicazkar
(06.06.09)
müzik klibi olarak prodigy'nin warriors dance adlı parçasının klibi.
0
weeping guitar
(06.06.09)
tabiiiii ki tunak tunak tun diyorum. her zaman ve her yerde.

video.google.com

www.youtube.com veya youtube dan Daler Mehndi - Tunak Tunak Tun diye aratın.

gülmezseniz paranız iki katı ile iade :))
0
mea maxima culpa
(07.06.09)
rap seviyosan beta-pişti.sözleri filan da güzel.hayko tiplendirmesi ilk gördüğümde yere düşürmüştü.
ahanda bu da linki:
(git: www.youtube.com
0
who say inn
(07.06.09)
(10)

nufus cuzdanindaki din hanesinin içini sildirince, askere gitmiyor muyuz?

fuck milk get beer2
"ohaa, saçmalama" diyorsunuz mutlaka.. ben de öyle dedim bi an..ama kafamın üstünde de akp logosuna benzer bir ampül yanıverdi..şöyle bir entry okudum.. arkadaş sallamıyorsa eğer, nüfus cüzdanındaki din hanesi sildirme olayının prosesini yazmış..orda memur sormuş; "belki askere bile almazlar."eğer b
"ohaa, saçmalama" diyorsunuz mutlaka.. ben de öyle dedim bi an..
ama kafamın üstünde de akp logosuna benzer bir ampül yanıverdi..

şöyle bir entry okudum.. arkadaş sallamıyorsa eğer, nüfus cüzdanındaki din hanesi sildirme olayının prosesini yazmış..

orda memur sormuş; "belki askere bile almazlar."

eğer böyle bir durum söz konusu ise hemen kotumu tişörtümü giyip, koşa koşa gidiyorum nufus dairesine.
ki böyle bir durum olsa, askere alınmama olayı olsa, nufus dairesine her gün 343543 tane kişi bu istekle başvurur gibi.

ya da askere almıyorlar gerçekten, ama sivil hayatımızda, yolda - sokakta yürürken, kafamıza, gözümüze nerden geldiği belli olmayan (!) taşlar falan atılmaya başlamasın!!!

edit
: entry'yi vermeyi unutmuşum.. (bkz: #16277996)
0
fuck milk get beer2
(06.06.09)
nice türkiye'de doğan yabancı ailelerden gelen hatta adı bile türkçe olmayan islam dışında dinlere inanan türk vatandaşları askerlik yaparken sizin yapmamayı beklemeniz boş ümit olmuş.
0
emininsel
(06.06.09)
turkiye'de askerligin "din" ile alakasi yok t.c. vatanda$ligi ile ilgisi var.
o bahsettigin entry'de, bu olayda ozne olan arkada$ ise, nufus memurunun mahalle baskisina ugrami$ sanirim. kendisi de bu duyuruyu okursa aciklar sanirim.
0
karaktersiz
(06.06.09)
20 yaşına gelmiş her türk genci, dinine imanına bakılmaksızın "ne yazık ki" askerliği tadacaktır. geçmiş olsun.
0
emresorkun
(06.06.09)
nufus memurunu tebrik ediyorum götünden sallamanın en iyi örneklerinden birini sergilemiş...
0
selimse
(06.06.09)
bence nüfus memuru sazan avına çıkmış, eğleniyor :))
0
mea maxima culpa
(06.06.09)
oeh ne alakası var? ama ciddi ciddi buna inanırsan alınmama ihtimalin var bence =)
0
mortifera
(06.06.09)
Askerde rum arkadaşım vardı. Benimle beraber, yedek subay olarak 12 ay askerlik yaptı.

Bu nasıl bir zihniyettir, çözmek mümkün değil. Herkes kendi kafası içinde tasarladığı bencil planlar yapıyor.
0
sheba and the albino girls
(06.06.09)
din hanesini değil de, cüzdanı değiştirirsen olur bak. tc vatandaşlığından çıkmayı dene.

bir de mortifera'nın dediği doğru. bunu askere alırlarken söylersen almazlar askere, rapor falan alırsın.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(06.06.09)
benim bildiğim eşcinsel olduğunu kanıtlarsın gitmiyorsun askere onun dışında kaçarı yok.
0
redskull
(06.06.09)
entry'de yazılanlar noktası virgülüne konu$ulmu$tur; lakin konu$ulmu$ olması, mutlak doğrular içerdiği gerçeğini de beraberinde getirmiyor malesef. somut olan tek $ey, askeriyeye e$zamanlı bilgi gittiğidir. bu da, askerliğini yapmamı$ her vatanda$ın nüfus bilgilerindeki deği$ikliklerde uygulanan bir prosedürdür.
0
ateistanbul
(06.06.09)
(13)

Kedi kumu yiyen yavru kedi

mayathecat
2 aylık yavrularım var, tuvalet için koyduğum kedi kumlarını büyük bir iştahla yiyorlar! Kutuya kum koyamıyorum, çiş kokusu olsa bile yiyorlar! Veterinerimiz bile şaşırdı duruma, 3 yavru da aynı şeyi yapıyor. Nedendir, nasıl geçer bu durum bileniniz var mı?
2 aylık yavrularım var, tuvalet için koyduğum kedi kumlarını büyük bir iştahla yiyorlar! Kutuya kum koyamıyorum, çiş kokusu olsa bile yiyorlar! Veterinerimiz bile şaşırdı duruma, 3 yavru da aynı şeyi yapıyor. Nedendir, nasıl geçer bu durum bileniniz var mı?
0
mayathecat
(06.06.09)
farklı kedi kumları var, kristali falan, denedin mi?
0
desdinova
(06.06.09)
evet farklı türde kumlar aldım sonuç yine de aynı.
0
🌸mayathecat
(06.06.09)
acısos dökün kuma bak bi daha yiyorlar mı
0
atrin
(06.06.09)
mama veriyorsunuz değil mi? (garanti silincek bu)
0
charlesbukowskiineksi
(06.06.09)
bir süre kum kullanmayın bence. gazete kağıdı deneyin.

kumu ayrı yere koyun. arada çıkarın tuvaletlerini yapsınlar sonra içeri alın dicem ama 2 aylık yavrulara bu yapılmaz.
0
mea maxima culpa
(06.06.09)
çocuklar demir eksikliğinden falan yer. kedi veitamini minerali falan yok mu
0
berhan
(06.06.09)
elxa - biraz daha kalsiyum ağırlıklı seyler vermeye calısalım bakalım degisek mi, yogurt denedik onu yemediler ama peynir ve anne sütüne ek olarak inek sütünü de deneyelim bakalım.
charlesbukowskiineksi- yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında :))
mea maxima culpa - ben de aynen öyle yapıyorum su an, gazete kağıdını eşelemeye çalışıyorlar yazık:)
berhan - mutlivitamin verilebiliyor kedilere ama güzel yiyorlar yemeklerini o yüzden bünyelerini zorlamak istemiyorum şu an.

sanırım bir tek benim yavrular yiyor kumu :)
0
🌸mayathecat
(06.06.09)
gazete kağıdına devam edin bence. zararı yok. birçok insan kum almıyor, alamıyor ve gazete kağıdı kullanıyor hala. talaş da olabilir. bazı insanlar talaş gibi şeyler kullanıyorlar. ama korkarım sizinkiler onu da yiyebilirler :))

sanırım sadece kötü bir alışkanlık edinmişler. başka bir açıklama düşünemiyorum bu olay için ve bundan vazgeçmeleri lazım. kedileri alışkanlıklarından vaz geçirmek zordur ama bunlar 2 aylık, çabuk düzelirler diye düşünüyorum.
0
mea maxima culpa
(06.06.09)
kesinlikle gazete kağıdı vermeyin...
sonra 9 yaşında evde bulduğu her tür gazete, dergi, kitap ve katoloğa işeyen bir kediniz olur...

yenilebilir kedi kumlarından alın saçma evet ama yeseler de bir şey olmuyor bir de kristaller sanırım daha zararlı olabilir o eski kumlara göre sivri sivri köşeleri allah korusun iç kanama fln...
0
ilse
(06.06.09)
benim ilk kedim de küçükken kum yiyordu, dişlerinin çıktığını düşünmüştüm o zaman zaten bir süre sonra vazgeçti.
0
hayali arkadaş
(06.06.09)
ben de küçükken duvar kemiriyordum (geyik değildir). doktora götürdüler demir eksikliği dedi, acayip bir şey verdi ilaç olarak. böyle duvar gibi, kahverenkli bişi, canım isteyince ondan yiyordum. zamanla geçti. şimdi normaliz şükür :). kedilerin de zamanla geçer herhal diyorum yani.
0
ludwig
(06.06.09)
Gerçekten ufakken gazeteye alıştırırsanız ileride kağıt gördü mü işeyen bi kediniz olabilir. Ufakken sık sık karton kuyuta tuvaletini yapmış bi kedinin, hayatı boyunca nerde karton kutu görse içine girip işediğini malesef gözlemledim.
0
cereal killer
(07.06.09)
bizim iki aylık kedilerin ikisi de şu anda kumunu yemeye çalışıyor. bu konu ile ilgili bilgisi olan var mı acaba?
0
kaputt
(03.05.15)
(2)

iki kedi nasıl anlaşır?

yalniz okur
sevgili sözlük halkı,iki yaşlarında huy itibariyle sakin bir erkek kedim (adı raca) var ve biz bir buçuk yılı aşkın bir süredir birlikte yaşıyoruz.hayat yalnız çekilmez, bu zibidinin bir kardeşi olsun dedik, racaya bir kardeş aldık. minicik iki aylık bir yavru. pek oyuncu pek de akıllı duruyor.gelge
sevgili sözlük halkı,

iki yaşlarında huy itibariyle sakin bir erkek kedim (adı raca) var ve biz bir buçuk yılı aşkın bir süredir birlikte yaşıyoruz.

hayat yalnız çekilmez, bu zibidinin bir kardeşi olsun dedik, racaya bir kardeş aldık. minicik iki aylık bir yavru. pek oyuncu pek de akıllı duruyor.

gelgelelim bunlar rahat durmuyorlar. raca, sürekli yavrunun peşinde ve alt alta üst üste evin içinde koşuyorlar. daha doğrusu yavru kaçıyor, raca kovalıyor.baktık olmayacak yavruyu bir odaya, raca'yı bir odaya koyduk.

şimdi raca sürekli olarak bağırıyor, kapıyı tırmalıyor ve durduğu yerde durmuyor. ( bu saatlerde genellikle uyurdu) kendini de hiç sevdirmiyor. çok huysuz.

demem o ki bu çocuklar kavga etmeden oynayabilecekler mi? raca'nın tepkileri normal mi? çocukları yalnız bıraksam, raca yavruya zarar verir mi?

ne yapacağım ben?
0
yalniz okur
(04.06.09)
daha önceki tecrübelerimden hatırlıyorum; iki kedi bir araya geldiğinde gerginlik yaşanıyor illa ki. evin eski sahibi olanı sinirleniyor, oraya buraya işemeye falan başlıyor. kediler de her an patlamaya hazır bomba gibi geziyorlar, hiç beklenmedik anda kafa göz girişiyorlar birbirlerine. bu dönemi atlatana kadar mümkün olduğunca gözümün önünden ayırmamıştım ama çok da karışmadım ki olacaksa olsun ve alışsınlar diye.

size de aynısını tavsiye edeceğim ama kedilerden biri pek ufakmış. kavga çıkarsa, ki çıkacaktır, ufaklık zarar görebilir ve psikolojisi de yamulabilir. sadece sizin gözetiminizde görüşsünler bence. zaman içinde alışacaklar mutlaka. hatta zaman zaman sizin yüzünüze bile bakmayacaklar alıştıktan sonra. şu an için dertlenmeyin her şey olması gerektiği gibi ilerliyor.
0
apar
(04.06.09)
bence ikinci kediyi almakta çok iyi yapmışsınız. ben 5 sene bekledikten sonra beklenmedik bir anda aldım ikinci kedimi ve şimdi yalnız geçen yıllara yanıyorum :))

ikinci kedinin yavru olması iyi. alışmalarını kolaylaştıracak. yalnız yavrular çok hareketli. büyük kediler de dinlenmek istiyorlar. benim küçük durmadan gidip büyüğü dürtüklüyor, öbürü dinlenmek istiyor. bi tek orda hır gür çıkıyor.

ilk günlerde sıkı takip edin, yavruya bişi yapmasın büyük. sonra alışacaklardır. can ciğer kuzu sarması olup beraber yatmazlar belki, ama arkadaş olup eğleneceklerdir.
0
mea maxima culpa
(05.06.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.